11. Hukuk Dairesi 2019/1852 E. , 2019/5002 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Tefenni Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 25/03/2016 tarih ve 2015/114-2016/124 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların dava dışı SS. Başkuyu Sulama Kooperatifinin üyeleri olduğunu, 29/05/2007 tarihinde yetkili oldukları Kooperatif adına 20.000 TL kredi çektiklerini ve kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla da imzaladıklarını, kredi borcunun ödenmemesi dolayısıyla davacı bankaca başlatılan icra takibinin durdurulduğunu ve takibin devamı için Tefenni Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açılan davanın, davalıların yönetim kurulu üyesi oldukları, kredi çekilmesi için genel kurulun yönetim kuruluna yetki vermesi gerektiği ancak davalı kooperatifin davacıdan kredi alınmasına yönelik kararı bulunmadığından kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan dolayı davalı kooperatifin sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle reddedildiğini ileri sürerek vekaletsiz iş görme hükümlerince 20.000TL’nin temerrüt tarihi olan 14/04/2008 tarihinden itibaren işleyecek %72 faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, bankanın kredi vermek için istemiş olduğu tüm belgeleri sunduklarını, çekilen paranın banka tarafından doğrudan kooperatif hesabına yatırıldığını ve kendi menfaatleri için kullanmadıklarını belirterek davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, bankanın davaya konu krediyi verdiği konusunda ihtilaf bulunmadığı, bu borçtan kooperatifin sorumlu tutulamayacağına dair kesinleşmiş bir kararın mevcut olduğu ve davalıların bu borçtan sorumlu tutulması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava tarihi itibariyle 17.314,24 TL asıl alacak ile 89.961,94 TL akdi temerrüd faizi toplam 107.276,18 TL"nin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri ve davalı ... temyiz etmiştir.
Dava, dava dışı kooperatife geçersiz kredi sözleşmesi ile ödenen paranın yönetici olan davalılardan tahsiline ilişkindir.
Mahkemece, davacı banka tarafından dava dışı kooperatife karşı daha önce açılan davada, kredi sözleşmesinin geçersizliği nedeniyle kooperatifin sorumlu olmadığından bahisle davanın reddine karar verildiği, bu kararın kesinleştiği ve yönetici olan davalıların bu bedelden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, imzalanan kredi sözleşmesi sonucu kredi bedeli dava dışı kooperatife ödenmiş ve kooperatif tarafından kullanılmıştır. Bu durumda asıl borcun geçersiz sözleşmeye dayalı olduğu hususundaki kesinleşmiş mahkeme kararı bulunması karşısında davalıların bu borca kefaletlerinin de geçersiz olduğu ve davalıların yönetici sıfatıyla da bu bedelden sorumluluğunu gerektiren bir neden bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamış davalı ... vekilinin ve davalı ..."ın temyiz isteminin kabulü ile hükmün bozulması karar vermek gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin temyiz istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle, ... vekili ve davalı ...’ın temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz istemine şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 01/07/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.