11. Ceza Dairesi 2016/8440 E. , 2019/1968 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanığın, sahte fatura düzenlemediğini, ticaret yaptığı firmaların yetkililerinin ve şirketinde çalışan personelin ifadelerine başvurulmadığını, yaptığı ticaretin yok sayıldığını, yapılan aramada tüm belgelere el konulduğu için alış ve satış yaptığı firmaların ödeme makbuzlarını ibraz edemediğini savunması; Mersin Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü Mali Suçlar Büro Amirliği"nce yürütülen soruşturma kapsamında 28/12/2011 tarihinde sanığın işyerinde yapılan aramada değişik firmalar adına düzenlenmiş fatura, sevk irsaliyesi, tediye makbuzu, tahsilat makbuzu,...vb. belgelerin ele geçirildiği ve el konulan suça konu faturalar hakkında 04/06/2013 tarihli, 2013-A-1104/30 sayılı vergi tekniği raporunun düzenlenildiğinin anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması bakımından;
1-İddianame konusu yapılan suça konu faturaların, vergi tekniği raporunda "Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurmak, Örgüte Üye Olmak, Örgüt Faaliyeti Çerçevesinde Evrakta Sahtecilik, Nitelikli Dolandırıcılık, Rüşvet ve Vergi Usul Kanunu"na Muhalefet" suçlarından yürütülmekte olan soruşturma kapsamında 28/12/2011 tarihinde sanığın işyerinde yapılan aramada ele geçirildiği belirtilmiş ise de, dosya arasında arama kararı veya yazılı arama emri ile arama tutanağının bulunmaması karşısında; suça konu belgelerin usulüne uygun olarak ele geçirilip geçirilmediğinin tespiti açısından, arama kararı ile arama tutanağı asıllarının veya onaylı örneklerinin temin edilerek incelenmesi,
2-Arama hukuka uygun ise;
a)Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2011/48106-49013 soruşturma numaralı dosyasının akıbetinin araştırılması, dava açıldığının tespit edilmesi halinde dava dosyasının getirtilerek incelenmesi, gerekli belgelerin onaylı örneklerinin dosya arasına alınması,
b)Faturayı kullanan şirket yetkililerinin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak, tanık sıfatıyla dinlenmeleri; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının sorulması,
c)Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;
aa)Faturayı kullanan şirketlere ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin olup olmadığının araştırılması,
bb)Daha sonra, sanıkların yetkilisi olduğu şirket ile faturaları kullanan şirket ve kişilerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/02/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.