18. Ceza Dairesi 2019/908 E. , 2019/11199 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi (TMK 10. Maddesi ile Görevli)
SUÇLAR : Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, tefecilik
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği, suç tarihine göre dosya görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine göre ve sanık ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın itiraz üzerine kaldırılmasından sonra bu eyleme dair yeniden hüküm kurulmamış ise de, dava zamanaşımı süresi içinde mahkemece bu hususta karar verilebileceği kabul edilerek yapılan incelemede:
1- Sanıklar ..., ... ile ... hakkında tefecilik suçundan kurulan hükümlerin temyizinde;
İletişimin tespitine dair Gönen Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/464, 2010/582, 2010/624 ile 2010/767 D.İş sayılı kararlarında soruşturmaya konu suçun “tefecilik” suçu olarak belirtildiği, sanıklara isnat edilen tefecilik suçunun suç tarihi itibarıyla CMK"nın 135/8. maddesinde belirtilen katalog suçlardan olmadığından anılan Kanunun 138/2. maddesi gereğince iletişimin tespiti tutanaklarının bu suçun delili olarak kullanılamayacağı ancak Gönen Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/26 D. İş sayılı kararının ise örgütlü şekilde tefecilik suçuna dayanılarak alınmış olması karşısında bu tarihten sonra elde edilen TAPE’lerin hukuka uygun delil olarak kabul edilebileceği anlaşılmakla, Gönen Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/464, 2010/582, 2010/624 ile 2010/767 D.İş sayılı kararları ile elde edilen TAPE’ler inceleme dışı tutularak, dosyadaki mağdur ve sanık ifadeleri ile diğer bilgi ve belgeler doğrultusunda bu sanıklar hakkında inceleme yapılmıştır.
Sanıklara yükletilen tefecilik eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
TCK"nın 53/1-b maddesinin, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda ve TCK’nın 53/1-c maddesinin Kanunda öngörülen biçimde infaz aşamasında resen gözetilebileceği,
Anlaşıldığından, sanıklar ..., ... ile ...’ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2- Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçundan sanıklar ..., ... ile ..., tefecilik suçundan ise sanıklar ..., ..., ... ile ... hakkında kurulan hükümlerin temyizinde;
A) CMK’nın 193/1. maddesinde yazılı olup, savunma hakkı yanında yargılama yönteminin temel ilkelerinden olan “doğrudan doğruyalık, vasıtasızlık ve yüzyüzelik” ilkelerinin gerçekleştirilmesi amaçlarına yönelik olan; "hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılamaz" biçimindeki hükme uyulmayarak, duruşmadan bağışık tutulmak istemedikleri için talimat mahkemesinde savunmada bulunmayan sanıklar ... ile ... dinlenilmeden karar verilerek bu sanıkların savunma haklarının kısıtlanması,
B) İletişimin tespitine dair Gönen Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/464, 2010/582, 2010/624 ile 2010/767 D.İş sayılı kararlarında soruşturmaya konu suçun “tefecilik” suçu olarak belirtildiği, sanıklara isnat edilen tefecilik suçunun suç tarihi itibarıyla CMK"nın 135/8. maddesinde belirtilen katalog suçlardan olmadığından anılan Kanunun 138/2. maddesi gereğince iletişimin tespiti tutanaklarının bu suçun delili olarak kullanılamayacağı ancak Gönen Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/26 D. İş sayılı kararının ise örgütlü şekilde tefecilik suçuna dayanılarak alınmış olması karşısında bu tarihten sonra elde edilen TAPE’lerin hukuka uygun delil olarak kabul edilebileceği anlaşılmakla, Gönen Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/464, 2010/582, 2010/624 ile 2010/767 D.İş sayılı kararları ile elde edilen TAPE’lerin inceleme dışı tutulması gerektiği ve karara dayanak yapılamayacağı hususunun gözetilmemesi,
C) Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26/04/2016 gün ve 2014/118-2016/208 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, tefecilik suçu ile korunan hukuki yarar ve suçun TCK"nın topluma karşı suçlar bölümünde düzenlenmesi karşısında, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamı, diğer bir ifadeyle kamu olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerektiği, bu bağlamda TCK"nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun kazanç elde etmek amacıyla borç para verilmesiyle oluşacağı, değişik zamanlarda ve/veya farklı kişilere karşı tefecilik eylemini zincirleme olarak işleyen sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanması gerektiği, bu itibarla hukuki kesinti oluşturan iddianame tarihinden evvel tüm eylemlerin teselsülün içerisinde değerlendirilmesi, iddianame tarihinden sonraki eylemlerin ise gerçek içtima hükümleri ve varsa kendi içinde teselsül hükümleri değerlendirilmek suretiyle karara bağlanması gerekeceği nazara alındığında; sanıklar ..., ... ile ... hakkında tefecilik suçundan Gönen Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/413 E, sanık ... hakkında tefecilik suçundan aynı mahkemenin 2010/302 E sayılı, sanık ... hakkında ise Gönen Cumhuriyet Başsavcılığının 08/04/2008 tarih ve 2008/564 Sor. no.lu iddianamesi ile açılan dava dosyalarında müşteki olarak belirtilen kişilerin bu dava dosyasında da müşteki olmaları ve eylemlerin aynı olma ihtimalinin varlığı karşısında, Gönen Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/413 ile 2010/302 E. sayılı dava dosyalarıyla, Gönen Cumhuriyet Başsavcılığının 08/04/2008 tarih ve 2008/564 Sor. no.lu iddianamesi ile açılan kamu davası arasında sanık ve işlenen suç yönünden hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, sanıkların eylemlerinin kül halinde zincirleme tefecilik suçunu oluşturabileceği gözetilip, anılan dosyaların getirtilerek incelenmesi, mümkünse davaların birleştirilmesi, incelenen dosyalardaki kararlar kesinleşmişse dosyaların onaylı suretlerinin getirtilmesi suretiyle iddianame ve suç tarihlerine göre hukuki kesintinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin, suçun teselsül edip etmediğinin, zincirleme şekilde işlenmiş olması durumunda ise mahsup hükümlerinin uygulanma imkanı olup olmadığının karar yerinde tartışılmasından sonra hasıl olacak sonuca göre tefecilik suçunda, sanıklar ..., ..., ... ile ...’ın,
Sanıklar ... ile ... hakkındaki diğer dava dosyalarının incelenmesi ile ... ve örgüt yöneticisi olarak kabul edilen ...’nın savunmalarının alınması ve yukarıda belirtilen TAPE’lerin inceleme dışı bırakılmasından sonra tüm deliller birlikte tartışılıp değerlendirilerek suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçunda, sanıklar ..., ... ile ...’ün,
Hukuki durumlarının takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik incelemeyle karar verilmesi,
D) Kabule göre de;
a) Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararının uygulanması zorunluluğu,
b) TCK’nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkûm olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözardı edilmesi,
Kanuna aykırı ve sanıklar ..., ..., ..., ... ile ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.