Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/2852 Esas 2015/4520 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet


Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, sahte olarak düzenlenmiş ... Başkonsolosluğu"nun "Düzenleme Şeklindeki Vekaletname" başlıklı belgeye istinaden, eski eşi olan katılana ait Isparta ili Merkez ilçesi Hızırbey mahallesi bağlar yolu mevkii 2633 ada 134-153-154-162 parseldeki arsa vasfındaki taşınmazları ..."a satmış olduğu taşınmazların devri işlemlerini tesis etmek için ... Müdürlüğünde kullandığı, böylece resmi belgede sahtecilik ile kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçlarının oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-... Müdürlüğünün cevabi yazılarına göre, suça konu gayrimenkullerin 09.10.2007 tarihinde satışının gerçekleştirildiğinin belirtilmesi karşısında, sanığın sahte vekaletname kullanarak birden fazla taşınmazı aynı anda devretmesinden ibaret eyleminde, alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulabilmesi mümkün ise de, zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi suretiyle fazla ceza tayini,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 200 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.