Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/24492
Karar No: 2013/3975

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2012/24492 Esas 2013/3975 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2012/24492 E.  ,  2013/3975 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Rucüan tazminat istemine ilişkin davanın yapılan yargılaması sonunda; ilâmda yazılı nedenlerle isteğin kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde temyizen ve duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı ... Alkollü İçecek San. ve Tic. A.Ş. avukatınca istenilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 05.03.2013 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü duruşmalı temyiz eden davalı adına Av. ... ile karşı taraf adına ve diğer davalı adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanılarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava, 16.02.2008 tarihinde ... Alkollü İçecek San. ve Tic. A.Ş.’ne ait ... 2. Etap ta yer alan fabrika inşaatını yapan ... Teknolojik Yapılar Tic. Ltd. Şti. işçisi ... ’ın fabrika inşaatında betonarme perde kolona beton çivisi çakarken çivinin kırılarak bir parçasının sol gözüne isabet etmesi şeklinde gerçekleşen iş kazasında sürekli iş göremez durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan ödemelerin tazmini istemine ilişkin olup, Mahkemece; zararlandırıcı sigorta olayında; davalı asıl işveren ... Alkollü İçecek San. ve Tic. A.Ş. %40, davalı alt işveren ... Yapılar Tic. Ltd. Şti. %40, kazalı ... Artış %20 oranında kusurlu bulunarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Somut olayda çözümlenmesi gerekli sorun, davalılar ... Alkollü İçecek San. ve Tic. A.Ş. ile ... Teknolojik Yapılar Tic. Ltd. Şti. arasındaki hukuki ilişkinin işveren-aracı veya üst-alt işveren biçiminde olup olmadığıdır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan , 506 sayılı Yasanın “Üçüncü kişinin aracılığı” başlıklı, 87. maddesi, “sigortalılar üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bununla sözleşme yapmış olsalar bile, bu Yasanın işverene yüklediği ödevlerden dolayı , aracı olan üçüncü kişi ile birlikte asıl işveren de sorumludur. Bir işte veya bir
    İşin bölüm veya eklentilerinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran üçüncü kişiye aracı denir” hükmünü içermektedir.
    Bu hüküm ile asıl işverenin sorumluluğunun kapsamı belirlenirken, sigortalının sosyal güvenlik hakkı yanında, Kurumun bir kısım alacaklarının da güvence altına alınması amaçlanmıştır.
    Sosyal Sigortalar Kanununa göre “aracı” dan söz edebilmek ve asıl işvereni aracının borçlarından dolayı sorumlu tutabilmek için maddenin tanımından ortaya çıkan bir takım zorunlu unsurlar bulunmaktadır. Maddede belirtilen koşulların yokluğu durumunda aracıdan söz edilemeyecektir.
    506 sayılı Kanunun 4/I. maddesi dikkate alındığında (asıl) işveren, sigortalıları çalıştıran gerçek yada tüzel kişi olup, işveren niteliği sigortalı çalıştırmanın doğal sonucudur. Asıl işveren-alt işveren ilişkisi için, işyerinde, “iş sahibi”nin de sigortalı çalıştırıyor olması koşulu gereklidir. Sigortalı çalıştırmayan iş sahibi “işveren” sıfatını kazanamayacağı için, bu durumdaki kişilerden iş alanlarda aracı sayılmayacak ve anılan madde kapsamında dayanışmalı sorumluluk oluşmayacaktır.
    İşverenden alınan iş, işverenin sigortalı çalıştırdığı işe göre ayrı ve bağımsız bir iş olarak değerlendirilebiliyor ise, işi alan kimse aracı değil, bağımsız işveren niteliğinde olacaktır.
    İşin bütünü başka bir işverene bırakıldığında, Sosyal Sigortalar Kanunu anlamında bir alt işverenlik, dolayısıyla dayanışmalı sorumluluk hali söz konusu olmayacaktır. Diğer işyerlerinde sigortalı çalıştırması nedeniyle “işveren” sıfatına sahip olmanın, devredilen iş dolayısıyla işverenlik sıfatını kazandırmayacağı dikkate alınmalıdır.
    Aynı şekilde, işi alan kişinin de işverenlik sıfatını, alınan işte ve o iş nedeniyle sigortalı çalıştırılması sonucunda kazanmış olması gerekmektedir. Alınan işte sigortalı çalıştırmayıp, tek başına ya da ortakları ile işi yürüten kişi alt işveren olarak nitelendirilemeyecektir. Bu kişinin diğer bir takım işyerlerinde çalıştırdığı sigortalılar nedeniyle kazandığı işverenlik sıfatının sonuca etkisi ise bulunmamaktadır.
    Sonuç olarak; aracının aldığı iş, işverenin asıl işinin bölüm ve eklentilerindeki işin bir kesimi yada yardımcı işler kapsamında bulunmalıdır. Bir işverene ait işyerindeki üretim sürecine, başka bir işverenin dahil olması durumunda “aracıdan” söz edilebilecektir. Bu noktada belirleyici yön; yapılan işin, diğerinin bütünleyici, yardımcı parçası olup olmadığıdır. İşyerindeki üretimle ilgili olmayan, asıl işin tamamlayıcısı niteliğinde bulunmayan bir işin üstlenilmesi halinde, 506 sayılı Kanun uygulaması yönünden aracıdan söz etme olanağı kalmayacak, ortada iki bağımsız işveren bulunacaktır.
    Belirtilmelidir ki, yapılmış olan sözleşmede, işin kalitesi ve işyeri disiplini amacıyla bir kısım hükümlerin yer alması, inşaat sahipliği dışında asıl işverenlik sıfatını doğuracak, işi alanın bağımsız işveren kimliğini ortadan kaldıracak bir etmen olmayıp, anılan sözleşmenin, Borçlar Kanununun 356 vd. maddeleri doğrultusunda müteahhide yüklenen sorumluluğun doğal bir sonucu olarak, sözleşme hükümlerinin
    proje ve teknik şartnameye uygunluğunun saptanabilmesi amacına yönelik olduklarının da kabulü gerekebilecektir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.05.2004 gün ve 2004/10-233 E.,262 K, 12.12.2007 gün ve 2007/10-973 E, 975 K., 06.06.2012 gün 2012/21-135 E., 2012/346 K sayılı kararlarında da aynı yönlere değinilmektedir.
    Yukarıda belirtilen bu maddi ve yasal olgular doğrultusunda, taraflar arasında yapılan sözleşme de incelenmek suretiyle araştırma ve inceleme yapılmaksızın davalı ... Alkollü İçecek San. Ve Tic. A.Ş.’nin 506 sayılı Yasanın 87. maddesi kapsamında sorumluluğuna karar verilmesi, öte yandan; 5510 sayılı Yasanın 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Yasanın yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde, davanın yasal dayanağını 506 sayılı Yasanın 26. Maddesi olup, Mahkemece; davanın yasal dayanağının “506 Sayılı Yasanın 26 ve 39 maddeleri ile halen yürürlükteki 5510 Sayılı Yasanın 21 ve 39. Maddesi” olarak gösterilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalı avukatı yararına takdir edilen 990,00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... Alkollü İçecek San. ve Tic. A.Ş."ye iadesine, 05.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi