Esas No: 2022/6476
Karar No: 2022/6815
Karar Tarihi: 31.05.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6476 Esas 2022/6815 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/6476 E. , 2022/6815 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 27. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Anadolu 10. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun süresinde olmaması nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 19.07.2012 - 19.08.2017 tarihleri arasında davalı şirketin Azerbaycan Sofaz, Afrika Ruanda ve Gürcistan Tiflis şantiyelerinde mekanik tesisat ustası olarak çalıştığını, müvekkilinin davalı Firmada en son aylık sabit net 2.000,00 USD ücretle çalıştığını, müvekkilinin ücretinin bir kısmının bankaya yatırıldığını, geri kalanın ise elden ödendiğini, bunun yanında müvekkilinin çalıştığı dönem boyunca 3 öğün yiyecek, konaklama, ulaşım, aydınlatma ve ısıtma ihtiyaçlarının da davalı işveren tarafından karşılandığını, müvekkilinin davalı işverenlikteki çalışmasının iş bitiminde diğer işçilere yapıldığı gibi zorla istifa mektubu imzalatıldığını, müvekkilinin davalı Firmada işyerinin yurt dışında olması, mesleği ve yapılan işin mahiyeti gereği haftanın 6 günü 08.00 - 19.00 saatleri arasında çalıştığını, özellikle müvekkilinin çalıştığı projelerde iş hacminin oldukça büyük olduğunu ve davalı Firma tarafından bu projelerin belli bir bitim tarihi taahhüt edildiğini, bu nedenle müvekkilinin taahhüt edilen işlerin yetiştirilmesi ve projelerin açılışlarının yapılabilmesi için ayda en az 8-9 kez en az 22.00’ye kadar çalıştırıldığını, müvekkilinin davalı Firmada işyerinin yurt dışında olması ve yapılan işin mahiyeti nedeniyle ayda en az 1 hafta tatilinde çalıştırıldığını, müvekkilinin hafta tatillerinde çalıştığı mesai saatlerinin de yine 08.00-19.00 saatleri arasında olduğunu, ayrıca müvekkilinin 1 Ocak hariç tüm resmî tatillerde çalıştırıldığını, dinî bayramların ise sadece ilk gününde kendisine izin kullandırılmış olup takip eden bayram günlerinde çalışmaya devam ettirildiğini, müvekkilinin bu süre zarfında hiç yıllık izin kullanmadığını, müvekkilinin fazla çalışma yapmış olmasına rağmen davalı Firma tarafından kendisine sadece aylık sabit ücretinin ödendiğini, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücretleri ve yıllık izin alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Şirketin yurt dışında çeşitli şehirlerde inşaat işlerinde inşaat taahhüt işi yapmakta olduğunu, bu işler için Türkiye’de anlaştığı işçileri yurt dışında şantiyelerde istihdamettiğini, bu işçilerle iş ilişkisinin süresinin yurt dışındaki şantiyede işyerinde işin bitimi süresi nazara alınarak belirlendiğini, davacının müvekkili Şirkete ait projelerde sözleşme ile belirlendiği üzere saat ücretli olarak çalıştığını, davacı ile müvekkili arasında imzalanan sözleşme ile de davacının müvekkili bünyesindeki çalışmalarının saatlik ücret ile belirlendiği ve saat ücretinin 4,00 USD olduğunun açık olduğunu, davacının müvekkilinde ödenmemiş fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta sonu ücreti alacağının bulunmadığını, yurt dışı şantiyesinde çalışma saatlerinde bulunulan ülkelerdeki inşaatlar için öngörülen sürelere uyulduğunu, 09.00 - 17.00 ya da 18.00 saatleri arasında çalışma yapıldığını, öğlen 1-1,5 saat yemek molası ve günde iki defa yarım saatlik çay molalarının verildiğini, sunulan puantajlarda da davacının çalışma sürelerinin ve ücret ödemelerinin eksiksiz yattığının sabit olduğunu, davacının çalışmaları süresince yıllık izinlerini kullandığını, kullanmadığı izinlere ilişkin yıllık izin ücretlerinin de kendisine ödendiğini, yıllık izinlerini kullandığına ilişkin izin formlarının ibraz edildiğini, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını ve davacının davasını belirsiz alacak davası olarak açmasının hukuken korunmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının kıdem ve ihbar tazminatı hakkının bulunmadığını, davacının iş sözleşmesinin istifa ile sona erdiğini, davacının saat ücretinin 4,00 USD olduğunu, fazla çalışma alacağının bulunmadığını, puantaj kayıtlarının dikkate alınmadığını, davacıya ödenmeyen ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının bulunmadığını, davacının yıllık izin ücreti alacağının da bulunmadığını ve alacakların net olarak hesaplanması gerekirken brüt olarak hesaplanmasının hatalı olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7/3. maddesi uyarınca; 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun kanun yollarına ilişkin hükümleri, iş mahkemelerince verilen kararlar hakkında da uygulanır.
6100 Sayılı HMK'nun 345/1.maddesi uyarınca istinaf süresi iki haftadır.
6100 Sayılı HMK'nun 92/2.maddesine göre; süre hafta olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta karşılık gelen günün tatil saatinde biter.
Somut olayda, ilk derece mahkemesi kararı davalı tarafa 24/01/2022 tarihinde tebliğ edilmiş olup, iki haftalık istinafa başvuru süresi, HMK'nun 92/2.maddesi uyarınca 07/02/2022 günü tatil saatinde sona ermesine rağmen istinaf dilekçesinin süre geçtikten sonra 10/02/2022 tarihinde verildiği anlaşılmıştır.
Bu durum karşısında; istinaf dilekçesinin verildiği 10/02/2022 tarihi itibarıyla iki haftalık istinaf başvuru süresinin geçmiş olması nedeniyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 352. maddesi uyarınca süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır." gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun süre yönünden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; süresinde istinaf talebinde bulunulduğunu, dilekçesinin süresinde verilmediğinin kabulü hâlinde dahi kararın denetlenmesi gerektiğini, kamu yararı ilkesi gereği öngörülmüş kurallara uygun karar tesis edilmediğini ileri sürerek temyiz talebinde bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalının istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 92nci maddesinin ikinci fıkrası ve 345 inci maddesi.
2. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 7 nci maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkra hükümleri.
3. Değerlendirme
Yukarıda belirtilen ilgili kanun maddeleri ve dosya kapsamına göre İlk Derece Mahkemesi kararının davalı vekiline 24.01.2022 tarihinde elektronik tebligat yoluyla tebliğ edildiği, istinaf başvurusunun ise iki haftalık kanuni istinaf süresinin son günü olan 07.02.2022 tarihinden sonra 10.02.2022 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun süreden reddine dair kararı ve kararın gerekçesi dosya içeriğine uygundur.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
31.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.