13. Hukuk Dairesi 2016/30050 E. , 2018/11121 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmasız, davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı Asil ... ve vekili avukat...geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile Kuzey ... Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında 29/08/2005 tarihli ""imarlı arsa ve tesis sözleşmesi"" imzaladıklarını, sözleşme gereği imarlı arsasını davalıya devrettiğini,bunun karşılığında 1.Etap Konut Adalarında üretilecek konutlardan kura ile 80 m2"lik bir daire için hak sahibi olacağının kararlaştırıldığını, davalının hak sahiplerinin sözleşmeye ikna etmek için ...,zemin kat ve çatı katlarının kuraya dahil edilmeyeceğini, herkesin devrettiği arsası konut alanında kalıyorsa o bölgeden, yoksa en yakın bölgeden hak sahibi olacağını vadettiğini, kura çekiminde, kendisine 3.Etap T3- 3 73 Blok 3 Numaralı bahçe katında bir daire isabet ettiğini, bu dairenin düzgün ifa olarak kabul edilmediğini, eserin kabulden kaçınma hakkı verecek ölçüde önemli ayıplar içerdiğini, teslim edilmek istene dairenin içerisinden binaya ait ana boru ve kontrol vanalarının geçtiğini, balkon ve pencerenin zemin seviyesinde bulunduğunu, logar kapaklarının evin iki metre yakınında bulunduğunu, dairenin konuttan çok kazan dairesini andırdığını, 13.02.2013 tarihinde ihtirazi kayıtla, kiradan kurtulmak için daireyi teslim aldığını, teslim sırasında kendisinde haksız olarak KDV, DASK ve yönetim gideri adı altında 1.500,00 TL tahsil edildiğini, davalının sözleşmeye aykırı şekilde edimini kötü, eksik ifa etmesi, önemli ayıplar dolayısı ile eseri kabulden kaçınma hakkının varlığı nazara alınarak, aynen ifa kapsamında öncelikle 1.Etaptan(... Bölgesinden) olması gereken ve vadedilen vasıflara uygun aynen ifa müeyyidesi ile davalının mahkumiyetine, dairenin teslimi için öngörülen ve vadedilen sürenin tespit edilerek, şimdilik 1.000,00 TL kira tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, haksız olarak tahsil edilen 1.500,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, aynen ifanın mümkün olmaması halinde aynen ifadan vazgeçerek, teslimi gereken dairenin dava tarihindeki değerinin ödenmesi kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL müspet zarar-kötü ifa tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiş, davanın devamı sırasında sunduğu 16.02.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile, fazlaya ilişkin hakları ve müspet zarar tamzinatına itirazları saklı kalmak kaydıyla ıslah talebinini kabulüne, 10.000,00 TL olan dava değerinin 130.000,00 TL"ye çıkartılmasına, 10.000,00 TL"nin 30.10.2013 dava tarihinden itibaren, ıslah edilen 120.000,00 TL"nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş ve ıslah harcını da yatırmıştır.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın 10.000,00 TL üzerinden kabulüne; bu miktar tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına, kira tazminatı hususunda karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Davacı, eldeki dava ile davalı ile imzaladıkları sözleşme gereğince kendisine 1.Etap Konut Adalarından daire verileceği taahhüt edilmesine rağmen kura sonucu kendisine 3.Etapta bulunan bahçe katında bir daire verildiğini ve dairenin eseri kabulden kaçınma hakkı verecek ölçüde önemli ayıplar içerdiğini beyan ederek aynen ifa kapsamında vadedilen şekilde 1.Etap Konut Adalarından bir konut verilmesini, bunun mümkün olmaması durumunda vadedilen dairenin dava tarihindeki değerinin ödenmesini talep etmiştir. Mahkemece taşınmaz başında keşif yapılarak bilirkişi raporları alınmış ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının talep ettiği 1.Etap Konut Adalarında yer alan bir dairenin dava tarihi itibariyle rayiç bedelinin 130.000,00 TL olacağı değerlendirilmiştir. Mahkemece her ne kadar; ""..Davacı vekili davayı ıslah etmiş ve 130.000,00 TL üzerinden karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir. Ancak, davacı vekilinin 7/7/2015 havale tarihli ve duruşmada tekrar ettiği dilekçesine göre, davanın 10.000,00 TL üzerinden kabulünü talep ettikleri, kira tazminatı taleplerini atiye bıraktıkları beyanları mevcut olmakla taleple bağlı kalınarak, Mahkememiz ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporları, mevcut yazı cevapları ve tüm dosya kapsamına göre davanın 10.000,00 TL üzerinden kabulüne, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması.."" gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de davacının mahkeme gerekçesinde yer alan beyanları ıslah talebinden öncesine ilişkin olup davacı vekili 16.02.2016 tarihli hükme esas alınan bilirkişi raporunun düzenlenmesinden sonra davayı ıslah ederek taleplerini 130.000,00 TL"ye yükselttiklerini beyan etmiş ve ıslah harcını da yatırmıştır. Davacının ıslahı geçerli olup mahkemece ıslah talebi dikkate alınarak sonucuna uygun bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçeyle hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazının kabulü ile temyiz edilen kararın BOZULMASINA, 2.bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan 29,20 TL harcın davacıya, 565,70 TL harcın davalıya istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.