Esas No: 2022/5904
Karar No: 2022/6901
Karar Tarihi: 01.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5904 Esas 2022/6901 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/5904 E. , 2022/6901 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 10. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 2. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı ... Kömür İşletmeleri Kurumu yönünden husumet yokluğundan reddine, diğer davalı yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre ve temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğüne ait maden sahasında...ve davalı Şirket ...Madencilik Gıda. Tur. Hazır Yemek Zirai Ürünler Öğrenci Yurtları ve San. Ltd. Şti.'de yer altı işçisi olarak çalışmakta iken iş sözleşmesinin haksız ve ihbar önellerine uyulmaksızın 03.04.2015 tarihinde feshedildiğini ve müvekkilinin ücretlerinin ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, ücret, fark ücret, ilave tediye, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan müştereren ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, Kurumları ile rödövanslı şirketler arasında imzalanan rödövans sözleşmesinin hukuka uygun olduğunu, muvazaa söz konusu olmadığını, davalı Kurumun davaya konu alacağına ilişkin işveren sıfatı olmadığını, davacının Aslantürk Madencilik işçisi olduğunu, husumetin yanlış tarafa yöneltildiğini, iş ve işyerinin anahtar teslimi sayılacak nitelikte diğer davalı Şirkete teslim edildiğini, 3213 Sayılı Maden Kanunu'nun (3213 sayılı Kanun) ek 7 nci maddesine göre rödövansla işletilen maden sahalarına ait tüm sorumluluğun rödövansçıya bırakıldığını, Yargıtay kararlarına göre rödövans sözleşmesi hasılat kirası niteliğinde olduğundan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabi olduğunu, kiralayanın kiracının işçilerine karşı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı Şirket vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, dava dilekçesinin somutlaştırma yükümlülüğüne aykırı olarak düzenlendiğini ve usulden reddi gerektiğini, davacının kıdem tazminatına hak kazanabilme koşullarının oluşmadığını, 16.12.2014- 03.04.2015 tarihleri arasında bir yıldan az çalıştığını, davacıya sadece 1.750,00 TL ücret alacağı borçları bulunduğunu, banka aracılığı ile bunun da ödendiğini, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin o dönemlerde çalıştı ise ücretiyle birlikte ödendiğini, bodrolarda tahakkuk yapıldığını, davacının kanuni şartları oluşmadığından ilave tediye alacağının bulunmadığını, davalılar arasında rödövans sözleşmesi olduğunu, davacının muvazaa iddiasının geçerli olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı Kurum ile dava dışı şirketler ve davalı ... Madencilik Şirketi arasında maden sahasının işletilmesi ile ilgili olarak geçerli rödövans sözleşmeleri imzalandığı, dosyada dinlenen tanık beyanlarına ve sunulan sözleşme içeriklerine göre davacının çalıştığı yeraltı maden ocaklarında davalı Şirket ve dava dışı şirketlerin işçileriyle birlikte çalışan Kurum işçisinin bulunmadığı, davalı Şirket ve dava dışı şirketlerin işçileri üzerindeki yönetim hakkının Kurum tarafından kullanılmadığı, yapılan denetim ve tanınan yetkilerin denetim ve koordinasyon sınırlarını aşmadığı, kullanılan tüm araç, gereç ve malzemelerin özel şirketlere ait olduğu, bu nedenlerle davalı Kurum ile dava dışı şirketler ve davalı Şirket arasında geçerli rödövans sözleşmeleri olduğu, alt işveren asıl işveren ilişkisinin bulunmadığı ve davacının işçilik alacaklarından davalı Kurumun sorumlu olmadığı gerekçesiyle davalı Kurum yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Diğer davalı yönünden ise davacının dava dışı Üzülmez 19 No.lu sahada rödövans sözleşmesi ile faaliyet gösteren Of-ton Madencilik işyerinde 07.04.2005-10.12.2009 ve 11.12.2009-19.09.2013 tarihleri arasında, Aknur Mad. Şirketi işyerinde 20.09.2013-10.09.2014 tarihleri arasında çalıştığı, 16.12.2014-03.04.2015 tarihleri arasında ise Karadon 17 No.lu maden sahasında rödövans sözleşmesi ile faaliyet gösteren davalı ... Mad. Şirketi işyerinde çalıştığı, davacının çalıştığı işyerlerinin bulunduğu maden sahalarının ...Madencilik Şirketinin rödövans karşılığı işlettiği maden sahasından farklı oluşu ve davacının Aknur Madencilik Şirketinden ayrıldıktan sonra makul süreden sonra davalı ...Şirketinde çalışmaya başlaması, tanık anlatımları, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ve dosya kapsamına göre davalı Şirket ile dava dışı diğer şirketler arasında saha devri ya da işyeri devri olmadığı, aralarında asıl-alt işveren ilişkisi de bulunmadığı, bu nedenle davacının davalı ...Madencilik Şirketindeki çalışma dönemine ilişkin işçilik alacaklarından da sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesinin eksik araştırma yaptığını, tanıklarını dinlemediğini, bilirkişi raporunun hükme esas almaya yeterli olmadığını, müvekkilinin Türkiye Taşkömürü Kurumunun maden sahası içerisinde çalışma yaptığını, diğer işverenlerin de aynı maden sahası içerisinde çalışma yaptığını, bu nedenle organik bağın araştırılmasına dahi gerek olmadığını, davalı Kurum ile davalı Şirketin yaptığı rödövans sözleşmesinin geçerli olmadığını, davalılar arasında muvazaalı asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğunu, bu nedenle davalı Kurum hakkında husumetten ret kararı verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
"...
Davacının 07.04.2005-10.12.2009 tarihlerinde 1024380 (Of-Ton Madencilik...)
11.12.2009-19.09.2013 tarihlerinde1032684 (Of-Ton Madencilik...)
20.09.2013-10.09.2014 tarihlerinde1057937 (Aknur Madencilik ...)
16.12.2014-03.04.2015 tarihlerinde 1018086 (...Madencilik....) çalıştığı anlaşılmaktadır.
İlk derece mahkemesi kararında isabetli bir şekilde açıklandığı üzere dava dışı diğer şirketler ile davalı ...Madencilik şirketi arasında işyeri devri yada organik bağ bulunmadığı, şirketlerin işlettikleri rödovans sahalarının birbirinden farklı olduğu, dava dışı Aknur şirketindeki çalışması ile davalı ...Madencilik şirketinde çalışmaya başladığı tarih arasında makul sürenin geçmesi gözetildiğinde mahkemece sadece ...şirketindeki çalışmalar yönünden değerlendirme yapılması yerindedir.
Dosya içerisinde bulunan 27/12/2004 tarih 25553 yevmiye nolu rödövans sözleşmesine göre 17 nolu saha 10 yıllığına işletilme hakkı ...şirketine bırakıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda davacının Arslan Madencilikteki çalışmasının rödövanslı sahada gerçekleştiğinin kabulü gerekir.
Rödövans sözleşmelerinin muvazaalı yahut geçersiz olduğunu ispat yükü davacıdadır.
Dinlenen davalı tanığı maden ocağında TTK işçilerinin bulunmadığını, sadece şirket çalışanlarının bulunduğunu, maden ocağının girişinde veya çevresinde TTK'ya ait bina yada tesis bulunmadığını belirtmesi nedeniyle TTK ile davalı şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığı anlaşılmıştır. (Benzer şekilde ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2021/554 Esas 2021/507 Karar sayılı ilamı)
Dosya içersinde bulunan tüm çalışma dönemini kapsayan rödovans sözleşmesinin 5. Maddesinde üretim yıllarına göre, şirketçe taahhüt edilen asgari üretim miktarları yazılmış; üretim yıllarında taahhüt edilen asgari üretim miktarlarının altında üretim yapılması halinde dahi, işletmecinin (şirketin) yıllık taahhüt edilen miktar üzerinden hesaplanan rödövans bedelini ödemekle yükümlü olduğu; üretim yıllarında taahhüt edilen asgari üretimden fazla üretim yapılması halinde ise fazladan üretilen miktarın rödövans bedelinin ayrıca ödeneceği kabul edilmiştir.
Sözleşmenin “TTK’ya ödenecek rödövans payı ve ödemeler” başlıklı 7. maddesi içeriğinde, üretim yıllarında ödenecek rödövans bedelinin, birinci üretim yılı olan 2005 yılında ton başına 9.000.000 TL uygulanacağı, birinci üretim yılından sonraki yıllara ait rödövans bedelinin DİE toptan eşya fiyat indeksindeki madencilik ve taş ocakçılığı Aralık ayı indeks sayısının, bir önceki yıl Aralık ayı indeks sayısına göre değişim oranı kadar artış uygulanmak suretiyle her yılın Ocak ayında yeniden tespit edileceği kararlaştırılmış ve ödeme tarihleri belirlenmiştir.
Sözleşmenin 20. maddesi uyarınca ise; TTK veya yetkili kılınacak Müessese Müdürlüğü, işletmecinin sahadaki çalışmalarını, işletme projesine uygun yapıp yapmadığını kontrol etmeye yetkilidir.
Yukarıda ana hatlarıyla özetlenen sözleşmenin tanık beyanları ve tüm dosya kapsamına göre (geçerli) bir rödövans sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır. Somut uyuşmazlıkta olduğu gibi geçerli bir rödövans sözleşmesinin varlığı durumunda, ruhsat sahibi ile rödövansçı arasındaki ilişkinin niteliği başından itibaren aynıdır. Bu ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6. maddesinde düzenlenen asıl işveren-alt işveren ilişkisi tanımlamasına uygun olmadığı açıktır. Dolayısıyla, geçerli bir rödövans sözleşmesinin varlığı durumunda, 24/06/2010 tarihi öncesi ve sonrası şeklinde bir ayrım yapılmaksızın, ruhsat sahibinin, rödövansçı işçilerinin işçilik alacaklarından sorumlu olmadığı kabul edilmesinde bir hata bulunmadığı bu nedenlerle TTK yönünden davanın husumetten reddi doğru olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece davacı tanığının bildirilen adresine tebligat yapıldığı ve ihzar çıkartıldığı halde tanığın gelmediği anlaşılmakla; ayrıca davacının somut iddiası bulunmayıp, tanığın ne için dinletileceğinin belirtilmediği ve dava dilekçesinde genel tatil hafta tatili ne ilişkin açıklama da bulunmadığı görülmekle, davacı vekilinin itirazının yerinde olmadığı, yargılama giderlerinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, adli yardım nedeniyle daha evvel alınmayan başvurma harcının davalı ...şirketine yüklenmesine ilişkin eksikliğin mahallinde giderilebilecek hata olduğu görülmüştür.
..." şeklindeki gerekçe ile davacı vekilinin istinaf başvusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemenin eksik araştırma yaptığını, müvekkilinin Türkiye Taşkömürü Kurumunun maden sahası içerisinde çalışma yaptığını, diğer işverenlerin de aynı maden sahası içerisinde çalışma yaptığını, bu nedenle organik bağın araştırılmasına dahi gerek olmadığını, uyuşmazlığın devir esaslarına göre çözülmesi gerekeceğini, davalı Kurum ile davalı Şirketin yaptığı rödovans sözleşmesinin geçerli olmadığını, davalılar arasında muvazaalı asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğunu, bu nedenle davalı Kurum hakkında husumetten ret kararı verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalılar arasından alt işveren asıl işveren hukuki ilişkisinin bulunup bulunmadığı, varsa muvazaalı olup olmadığı, buna bağlı olarak fark ücret ve ilave tediye hakkı bulunup bulunmadığı, davacının alacaklarını talep ettiği çalışma dönemine ilişkin çalıştığı işyerleri arasında işyeri devri bulunup bulunmadığı, hüküm altına alınan alacaklardan davalıların sorumlu olduğu miktarların ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1.3213 sayılı Kanun'un "Hakların bölünmezliği, devir ve intikali" başlıklı 5 inci maddesi, ek 1 ve ek 7 inci maddeleri
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "Ürün Kirası" başlıklı dördüncü bölüm ikinci ayrımın "Tanımı" kenar başlıklı 357 inci maddesi
3. 4857 sayılı İş Kanunu'nun "Yıllık ücretli izin hakkı ve izin süreleri" başlıklı 53 üncü maddesi ve 120 nci maddesi
4.1475 sayılı İş Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
5. 06.11.2010 tarihli Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği'nin "Tanımlar ve Kısaltmalar" başlıklı 4 üncü maddesinin "Rödövans Sözleşmesi" başlıklı ( rr) bendi ile "Rödövans işlemleri" başlıklı 100 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
Somut uyuşmazlıkta, davalı Kurum ile dava dışı şirketler ve davalı Şirket arasında geçerli rödövans sözleşmeleri imzalandığı, dava konusu alacaklardan bu nedenle davalı Kurumun sorumlu olmadığı, diğer davalı yönünden ise davalı ile dava dışı şirketlerin işlettikleri rödövans sahalarının birbirinden farklı olduğu, davacının dava dışı Aknur Şirketindeki çalışması ile davalı ...Madencilik Şirketinde çalışmaya başladığı tarih arasında makul sürenin geçtiği, bu nedenle sadece ...şirketindeki çalışmalar yönünden değerlendirme yapılmasının yerinde olduğu anlaşılmakla; kararın (IV./C.) numaralı bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen kanuni ve hukuksal gerekçelere göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.