Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5945
Karar No: 2022/6940
Karar Tarihi: 01.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5945 Esas 2022/6940 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İş Mahkemesi'nde görülen alacak davasında, davacı freze operatörünün iş sözleşmesinin emeklilik nedeniyle feshedildiği iddia edilerek kıdem tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmişti. Mahkeme, iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı nedenlerle feshedildiği gerekçesiyle bazı alacak kalemlerinin kabul edilmesine karar vermişti. Karar, davalı tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay Daireleri tarafından bozulmuştur. Ancak bozma kararına uyularak yapılan yeni yargılama sonucunda, sadece fazla çalışma ücreti hüküm altına alınarak diğer alacak kalemleri hakkında bir karar verilmediği görülmüştür. Bu nedenle, kararın ikinci fıkrasına aykırı olduğu gerekçesiyle Yargıtay tarafından bozulması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297'nci maddesi ve Yargıtay kararlarına atıfta bulunulmuştur.
9. Hukuk Dairesi         2022/5945 E.  ,  2022/6940 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; davacının 14.04.2014-27.11.2014 tarihleri arasında freze operatörü olarak davalı işyerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin işçi tarafından emeklilik nedeniyle feshedildiğini, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; davacı işçinin hem emeklilik hem de prime esas kazancının gerçek kazançtan düşük gösterilmesini gerekçe göstererek sözleşmesini feshettiğini, davacının asgari ücret ile çalıştığını ve dilekçesinde belirttiği alacaklarının bulunmadığını, zamanaşımı def'inde bulunduklarını, iddia ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.

    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı nedenlerle feshedildiği, yıllık izinlerin tamamının kullandırıldığının davalı tarafından kanıtlanmadığı, davacının talep edebileceği bakiye ücret alacağının bulunduğu, davacının fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarını kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Bozma ve Bozmadan Sonraki Yargılama Süreci
    Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 18.06.2020 tarihli ve 2016/17146 Esas, 2020/5907 Karar sayılı kararı ile diğer temyiz itirazları reddedilmiş ve fazla çalışma ücretinin hesabında davacının sabah işe başlama saatinin 08.00 olarak kabulünün hatalı olduğu, bordroda davacının imzası ve fazla çalışma tahakkuku var ise o ayın fazla çalışma hesaplamasında dışlanması gerektiği, sadece o bordrodaki fazla çalışma ücretinin mahsubu ile yetinilemeyeceği; bordroda fazla çalışma tahakkuku olmakla birlikte davacının imzası olmamasına rağmen bordrodaki tahakkuk banka kanalı ile ödenmiş ise fazla çalışma süresi ve ücretinin o ay için mahkeme tarafından tespit edilen fazla çalışma süresine göre hesaplanması, bankaya ödenen fazla çalışma ücretinin ise mahsup edilmesi gerektiği; davacıya ait fazla çalışma tahakkukunun yer aldığı bordroların davacı tarafından imzalı olması nedeni ile fazla çalışma hesabında tamamen dışlanması gerektiği tespit edilecek aylar için eldeki bozma konusu hükme esas 22.01.2016 tarihli bilirkişi raporunda mahsup yapılmış ise o ayın dışlanması ile yetinilmesi, o ay için 22.01.2016 tarihli bilirkişi raporunda mahsup edilen miktarın yeniden mahsup edilmemesi gerektiği gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda, aldırılan bilirkişi raporundaki hesaplamaya itibarla davacının fazla çalışma ücreti hüküm altına alınmış, diğer alacaklar hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir.

    Temyiz:
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Gerekçe:
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 297 nci maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının;
    a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
    b)Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
    c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
    ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
    d)Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
    e)Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi, içermesi, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hâl, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.
    Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığını göstermez, hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır.
    Yargıtayca bozulan karar, sonraki kararın eki niteliğinde değildir. Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkarak hukuki geçerliliğini yitirir. Mahkemece bozulan karara atıf yapılarak yeni hüküm oluşturulamaz. Bu sebeple bozma kararından sonra da Mahkemece 6100 sayılı Kanun'un 297 nci maddesinde belirtilen unsurları taşıyacak şekilde yeni bir karar verilmek zorundadır. Hukuk Genel Kurulunun 05.10.2011 tarihli ve 2011/20-607 Esas 2011/604 Karar ve Hukuk Genel Kurulunun 10.10.2012 tarihli ve 2012/9-851 Esas 2012/705 Karar sayılı kararlarında da bu ilkeler aynen kabul edilmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece hükmüne uyulan bozma kararı sonrasında fazla çalışma ücreti hüküm altına alınarak fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, bozma sebebi yapılmayan kıdem tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları hakkında olumlu veya olumsuz herhangi bir karar verilmemiştir.
    Mahkemece yukarıdaki kanuni düzenlemeler ve ilkeler dikkate alınmaksızın, bozma sebebi yapılmayan alacak kalemleri hakkında olumlu veya olumsuz hüküm kurulmaması 6100 sayılı Kanun’un 297 nci maddesinin ikinci fıkrasına aykırı olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.

    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 01.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi