Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2020
Karar No: 2022/2075
Karar Tarihi: 29.11.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2020 Esas 2022/2075 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir davada, motosiklet ve aracın karıştığı kaza sonucu ölen kişinin yakınları, manevi tazminat ve destekten yoksun kalma tazminatı istemiyle dava açmıştı. İlk derece mahkemesi, davalı sigorta şirketi bakımından 35.559,02 TL destekten yoksun kalma tazminatının 06/10/2016 tarihinden itibaren, davalı araç sürücüsü bakımından ise 06/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar vermişti. İstinaf başvurusunda bulunan davalı sigorta şirketi vekili, yapılan ödemenin yetersiz olduğunu savunarak kararı bozmak istemişti. Ancak, kararda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine ve hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre istinaf başvurusunun esastan reddedilmesine karar verildi. Karara göre; davalı vekilinin istinaf başvurusu esastan reddedildi ve istinaf karar harcı olarak alınan tutardan mahsup edildikten sonra bakiyesi davalı taraftan tahsil edilerek Hazineye irat kaydedilecektir. İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderleri kendisi tarafından karşılanacak ve artan gider ve delil avansları da ilgilisine iade edilecektir. Karar kesinleşinceye kadar vekalet ücreti tayin edilmeyecektir. Kararda yer verilen kanun maddeleri şunlardır: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/2020
KARAR NO: 2022/2075
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 26/12/2019
NUMARASI: 2017/772 (E) - 2019/1247 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 29/11/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili, davacılardan ...'nin babası, davacı ...'nin oğlu olan ...'nin sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı motosiklet ile davalı ...'ın sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olan ... plaka sayılı aracın karıştğı 06/08/2016 tarihinde, meydana gelen kazada, ...'nin vefat ettiğini belirterek her bir davacı için 30.000 TL manevi tazminat ile davacı ... için destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili davanın reddini talep etmiştir.Davalı ... vekili davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, sübut bulan maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 35.559,02 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketi bakımından 06/10/2016 tarihinden itibaren davalı ... bakımından 06/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı ...'ye ödenmesine, davacı ... için 30.000 TL, davacı ... için 25.000 TL manevi tazminatın 06/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan alınarak adı geçen davacılara ödenmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı sigorta şirketi vekili, davacı tarafın başvurusu üzerine açılan hasar dosyası üzerinden ödeme yapıldıktan sonra yeniden müracaatta bulunulmadan eldeki davanın açıldığını, başvuru şartının dava şartı teşkil ettiğini, yapılan ödeme sonrasında müvekkili şirketin sorumluluğunun kalmadığını, raporda yapılan hesaplamanın fahiş olduğunu, bilinen dönem hesaplamasının bilinen ücretler esas alınarak yapılması gerektiğini, oranlama yapılarak hesaplama yapılmış olmasının doğru olmadığını, kaldı ki koruyucu ekipman kullanılmadığından ötürü müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile özellikle, 21/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda, TRH 2010 yaşam tablosu ve %1,8 teknik faiz üzerinden desteğin hizmet döküm cetvelinde belirtilen brüt ücretleri nete çevrilmek suretiyle müteveffanın babasına ve destek yaşamış olsaydı 2 sene sonra evleneceği kabul edilerek farazi eşe pay ayrılmak suretiyle hesaplama yapıldığı, pay oranlarının Yargıtay ilke ve kararlarına uygun olarak alındığı, ödeme tarihindeki verilere göre yapılan ödemenin, müstahak olunan tazminatın yarısından daha az olduğu, hasar dosyasından ödeme yapıldıktan sonra bu ödemenin yetersiz olduğunu düşünen davacı tarafın sigorta şirketine yeniden müracaat etmeden eldeki davayı açabileceği, bu yöne ilişkin istinaf itirazlarında isabet bulunmadığı görülmektedir. Kaza tespit tutanağında, müteveffanın kaza anında (koruyucu ekipmanlar arasında kullanılması yasal olarak zorunlu olan) kask kullanıp kullanmadığı hususunun belirsiz bırakıldığı, ceza dosyası üzerinden yapılan tahkikatta da bu hususa ilişkin olumlu veya olumsuz bir tespit bulunmadığı, Dairemizce de izlenen kaza anına ilişkin görüntü kaydında da bu hususun anlaşılamamakta olduğu, bununla birlikte ölüm sebebinin tespit edilmesi amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesine gönderilen maktül ...'nin yapılan klasik otopsi sonucu hakkında düzenlenen 23/08/2016 tarihli Adli Tıp raporunda, ölümün genel beden travmasına bağlı seri kot, kafatası, omur ve ekstremite kemik kırıkları ile birlikte beyin doku harabiyeti, iç organ ve büyük damar yaralanmasından gelişen iç kanama ve pnömotoraks sonucu meydana geldiği yönünde mütalaada bulunulduğu görülmektedir.Bu durumda müterafik kusur indirimine ilişkin savunmanın ispatının davalı tarafa ait olduğu, mevcut delil durumuna göre desteğin kaza anında kaskının bulunmadığına dair savunmanın ispatlanamadığı, kaldı ki ölüm sebebinin salt kafa travmasına bağlı olmayan genel beden travmasına bağlı olarak gerçekleştiği, bir an için kask kullanmadığı kabul edilse dahi ölüm hadisesi ile kask kullanmama arasında mutlak surette bir illiyet bağı bulunmadığı, giderek buna ilişkin istinaf itirazının yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Alınması gereken 2.429,03 TL istinaf karar harcından peşin alınan 608,25 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 1.820,78‬ TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davalı taraftan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,Dair, objektif dava birleşmesi teşkil eden destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat davalarında davalılar aleyhine hükmedilen miktarlar gözetilerek 6100 sayılı HMK'nun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi.29/11/2022

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi