15. Hukuk Dairesi 2015/3232 E. , 2016/1427 K.
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ... arasındaki davadan dolayı ... Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ... gün ve 2006/...-2013/... sayılı hükmü bozan Dairemizin ... gün ve 2014/...-2013/... sayılı ilâmı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Yargıtay ilâmında belirtilen gerektirici nedenler karşısında HUMK’nın 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve HUMK’nın 442. maddesi hükmünce 248,00 TL para cezası ile bakiye 3,20 TL red harcının karar düzeltme isteyen davalıya yükletilmesine, 03.03.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
-K A R Ş I O Y-
Davada, ... İlköğretim Okulu İnşaatı"nda gizli ayıplar nedeniyle uğranılan zararlardan fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak şimdilik 6.600,00 TL maddi tazminatın davalı yükleniciden tahsili istenmiş, 14.04.2013 günlü ıslah dilekçesiyle talep 1.061.602,08 TL artırılarak 1.068.202,08 TL"ye çıkarılmıştır.
Davalı yüklenici davaya ve ıslaha karşı süresi içinde zamanaşımı def"inde bulunmuş, esas yönden de davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davalının zamanaşımı def"i reddedilerek işin esası incelenmiş, 21.03.2013 tarihli bilirkişi kurulu raporu benimsenerek yıkım ve moloz atılması dahil yeniden yapım bedelinin 2006 yılı bayındırlık birim fiyatlarıyla KDV hariç 2.970,00 m2 x 381,00 TL/m2 = 1.131.570,00 TL, %18 KDV dahil 1.335.252,60 TL olduğu, KDV dahil bedelden davalı yüklenicinin %80 kusuruna 1.068.202,08 TL "nin isabet ettiği kabul edilmiş, ıslah da dikkate alınarak davanın 1.068.202,08 TL üzerinden kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiş, Dairemizin oyçokluğu ile verdiği bozma ilamına karşı davalı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
Davada, eserin gizli ayıplı ve yüklenicinin ağır kusurlu bulunduğu iddia edildiğinden zaman bakımından uygulanması gereken mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 126/4 ve 125. maddeleri uyarınca 10 yıllık zamanaşımının uygulanacağı çekişmeli değildir. Genel olarak uyuşmazlık zamanaşımının hangi tarihten başlayacağı, buna göre davanın ve ıslahın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ve zarar miktarı konularında toplanmaktadır.
Dosya kapsamından, dava konusu ... İlköğretim Okulu Su Basman İnşaatı"na ait 240,00 TL keşif bedelli sözleşmenin 17.11.1992 tarihinde, aynı okula ait 3.210,00 TL keşif bedelli ikmal inşaatı sözleşmesinin de 24.08.1993 tarihinde imzalandığı, ilk sözleşmenin geçici kabulünün 23.07.1993 tarihinde, ikinci sözleşmenin geçici kabulünün de 14.11.1994 tarihinde yapıldığı, ikinci sözleşmenin kesin hesabının 21.12.1995 tarihli kesin hesap hakediş raporuyla çıkarıldığı ve aynı tarihli kesin hesap fişi düzenlenerek 21.12.1995 tarihinde onaylandığı anlaşılmaktadır.
Dosyada ikinci sözleşmeyle ilgili kesin kabul tutanağı bulunmamaktadır. Sözleşmenin 27. maddesine göre geçici kabulün itibar edildiği 14.11.1994 tarihinden itibaren 17. maddede öngörülen 12 aylık teminat süresi 14.11.1995 tarihinde dolmuştur. Davacı idare tarafından kesin kabulün yapılmadığına veya belirtilen tarihten sonra yapıldığına dair bir delil sunulmamıştır. O halde kesin kabulün 12 aylık teminat süresinin dolduğu 14.11.1995 tarihinde yapıldığı kabul edilmelidir.
Dairemizin istikrarlı uygulamasına göre zamanaşımı kesin kabulün onay tarihi ile kesin hesabın onay tarihlerinden hangisi sonra ise o tarihten başlar (....).
Somut olayda, kesin hesap hakedişi ve kesin hesap fişi kesin kabul tarihinden sonra onaylandığından kesin hesabın onaylandığı 21.12.1995 tarihi zamanaşımına başlangıç alınmalıdır. Bu tarih başlangıç alındığında uygulanması gereken mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 125. maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresi 21.12.2005 tarihinde dolmaktadır. Eldeki dava 26.08.2005 tarihinde süresi içinde açılmış, ıslah ise 14.04.2013 tarihinde zamanaşımı süresi dolduktan sonra yapılmıştır. Davalı vekili süresi içinde verdiği 25.04.2013 tarihli dilekçe ile ıslaha karşı zamanaşımı definde bulunduğundan ıslahla talep edilen miktarın zamanaşımı nedeniyle reddi gerekirken yazılı şekilde ıslahla artırılan miktar yönünden de kabul kararı verilmesi hatalı olmuştur.
Davalı vekilinin karar düzeltme talebinin kabul edilerek yerel mahkeme kararının ıslahla ilgili kısmının açıklanan nedenlerle ve değişik bu gerekçeyle bozulması gerektiğini düşündüğümden sayın çoğunluğun görüşlerine iştirak etmiyorum.