Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6137
Karar No: 2022/6913
Karar Tarihi: 01.06.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6137 Esas 2022/6913 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/6137 E.  ,  2022/6913 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Federasyonda 17.05.2011-01.04.2014 tarihleri arasında kayak antrenörü olarak aylık 3.000,00 Avro ücretle çalıştığını, sözleşmenin bu süre arasında her bir yıl için yapıldığı ve 30 Mart tarihinde kendiliğinden sona ereceğinin hüküm altına alındığını, aynı madde gereği davalının sözleşmeyi bildirimsiz fesih hâlinde 6 aylık ücret tutarında tazminat ödeyeceğinin kararlaştırıldığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı, ücret, harcırah ve haksız fesih nedeniyle 6 aylık tazminat alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; sözleşmede kararlaştırılan 3 yıllık sürenin 30.03.2014 tarihinde kendiliğinden sona ereceğinin kararlaştırıldığını, bildirimsiz feshin söz konusu olmadığını, harcırah ve yolluklarının tamamının ödendiğini, davacının alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir..

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin 17.07.2018
    tarihli ve 2015/286 Esas, 2018/463 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. Gerekçe ve Sonuç
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesinin 17.11.2020 tarihli ve 2020/339 Esas, 2020/417 Karar sayılı kararıyla davacının yaptığı işin niteliği ve zincirleme sözleşmelerle çalışmaya devam etmesi birlikte değerlendirildiğinde, iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğunun kabulü gerektiği, iş sözleşmesi haklı bir neden olmadan ve ihbar önellerine uyulmaksızın feshedildiğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacağı, gerek belirli gerekse belirsiz süreli iş sözleşmelerinde, cezai şart içeren hükümlerin karşılıklılık prensibinin bulunması hâlinde kural olarak geçerli olacağı, ancak sözleşmenin süresinden önce feshi koşuluna bağlı cezai şartın geçerli olabilmesi için taraflar arasındaki iş sözleşmesinin belirli süreli olmasının zorunlu olduğu, iş sözleşmesi belirsiz süreli olduğundan cezai şartın koşullarının oluşmadığı, davacının ücret alacağı ve harcırah alacağı olmadığı ileri sürülmüş ise de iş sözleşmesinin 6 ncı maddesine göre davalı tarafın davacıya aylık net 3.000,00 Euro ücret ve harcırah ödeme yükümlülüğünün bulunduğu, ücretin ve harcırahın ödendiğinin ispat yükü davalının üzerinde olup davacının 10.500,00 Euro ücret alacağının ve 4.845,00 Euro harcırah alacağının ödendiğinin davalı tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
    A. Bozma Kararı
    1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

    2.Dairemizin 06.04.2021 tarihli ve 2021/1230 Esas, 2021/7665 Karar sayılı ilâmı ile;
    "... davalı vekilinin mahkeme kararını kanuni süre geçtikten sonra olmak üzere 05.01.2021 tarihinde temyiz ettiği anlaşıldığından, 6100 sayılı Kanun'un 366 maddesi ile uygulanmasına devam olunan 6100 sayılı Kanun'un 345. maddesi gereğince temyiz isteminin REDDİNE, ...
    II-Davacı Temyizi Yönünden;
    ...
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 08.03.2019 tarih, 2017/10 E. ve 2019/1 K. sayılı kararında objektif nedenler olmasa da belirli süreli olarak yapılan sözleşmede öngörülen cezai şartın geçerli olduğu sonucuna varılmış olup ilk derece ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından salt sözleşmenin belirsiz süreli olduğundan söz edilerek cezai şart talebinin reddine karar verilmesi ile buna ilişkin istinaf itirazının esastan reddi hatalıdır.
    Dosya içinde davacı işçi ile imzalanan İngilizce ve Türkçe olarak düzenlenmiş iki sözleşme metni bulunmakta olup özellikle cezai şart maddesi bakımından her iki metin arasında tereddüte yol açabilecek ibarelerin bulunduğu görülmüştür. Davacının imzasını taşıyan Türkçe metnin 3. maddesinin 3. fıkrasında ''İş bu sözleşme, yazılı bir bildirim yapılması sureti ile müşteri veya hizmet sağlayıcı tarafından feshedilebilir, bu durumda yazılı bildirimin fesihten en az 1 ay önce gönderilmesi gerekmektedir. Müşteri veya hizmet sağlayıcının bildirimsiz olarak sözleşmeyi fesih hallerinde ise fesih eden taraf 6 aylık net ücreti karşı tarafa ödemeyi kabul ve taahhüt eder.'' ibaresi yazılı olup İngilizce iş sözleşmesinin tercüme edildiği metnin 3.maddesinin 3. fıkrasında ise ''Sözleşme, müşteri veya hizmet sağlayıcı tarafından fesihten en geç bir ay önce sunulması gereken yazılı beyan yoluyla feshedilebilir. Müşterinin sözleşmeyi herhangi bir bildirimde bulunmaksızın feshetmesi halinde, fesheden taraf diğer tarafa 6 aylık ne ücrete eşit bir tutar ödemeyi kabul ve garanti eder.'' ibaresi yer almaktadır. Bu çelişki karşısında öncelikle davacının imzasını taşıyan İngilizce metnin tercümesi yapılarak Türkçe ve İngilizce sözleşme metinleri karşılaştırılmalı, sonucuna göre cezai şartın sözleşmeye dayalı koşullarının bulunup bulunmadığı belirlenmeli, şartların varlığı halinde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 182/son maddesi uyarınca indirim hususu da düşünülerek bir karar verilmelidir." gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

    B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozma ilâmına uyularak ilam doğrultusunda dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, 04.10.2021 tarihli bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 182 nci maddesinin üçüncü fıkrası gereği %40 oranında takdiri indirim uygulandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    VI. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; cezai şart alacağına takdiri indirim uygulanmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.

    2.Davalı vekili temyiz dilekçesinde; imzalanan sözleşmenin belirli süreli olduğunu, bu noktadan derece mahkemelerinin yeterli incelemeyi yapmadığını, sözleşme niteliği gereği kendiliğinden sona erdiğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağını, davacının müvekkili Federasyondan talep etmiş olduğu harcırah ve yollukların tamamının ödendiğini, müvekkili ile davacı arasındaki sözleşmenin hem Türkçe hem de İngilizce olarak hazırlanıp imzalandığını, tarafların sözleşme görüşmelerini Türkçe metin üzerinden yaptığını, sonuçta tarafların Türkçe metin üzerinden anlaşmaya vardığını, ancak sözleşmenin yalnızca 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının yanlış tercümesi sonucunda İngilizce sözleşme metnine, üzerinde anlaşılan noktadan farklı olarak geçirildiğini, davacının müvekkili Federasyonun gerçek iradesini bilmesine rağmen talebini kendi çıkarlarına uygun düşen metne dayandırdığını, Mahkemenin sözleşmenin Türkçe metnini dikkate alarak karar vermesi gerektiğini, ayrıca taraflardan herhangi birisi tarafından sözleşme süresinin uzatılacağını bildiren yazılı bir bildirim yapılmadığından sözleşmenin 30.03.2014 tarihinde sona ermiş olduğu hususu dikkate alınarak müvekkili Federasyon aleyhine verilen kararın bozulması gerektiğini ileri sürmüştür.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının cezai şarta hak kazanıp kazanmadığına, hak kazanmış ise hesaplanması ve alacaktan yapılan indirim oranının miktarına ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 08.03.2019 tarihli ve 2017/10 Esas, 2019/1 Karar sayılı ilâmı, usuli kazanılmış hak ilkesi, 2575 sayılı Harcırah Kanunu, 6098 sayılı Kanun'un 182 nci maddesi ile 4857 sayılı İş Kanunu hükümleridir.

    3. Değerlendirme
    1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (keza mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda) usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibarıyla bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.

    2. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.

    3.Davalının ilk temyiz talebinin süreden reddine karar verilip davacının temyizinin de haksız feshe bağlı cezai şart kalemine hasren kabul edildiğinin görülmesi karşısında usuli kazanılmış hak ilkesi gözetilerek bu kalem dışındaki davalı temyiz nedenleri yeniden inceleme konusu yapılmamıştır.

    4. Öte yandan, İlk Derece Mahkemesince bozma ilâmının gereklerinin yerine getirildiği ve bu bağlamda kabul edilen cezai şart alacağından yapılan indirimin de dosya içeriğine göre makul ve yerinde olduğu değerlendirildiğinden davacının bu yönü hedefleyen temyiz itirazları bozma nedeni yapılmamıştır.

    VII. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

    Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    01.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi