Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2071
Karar No: 2022/2084
Karar Tarihi: 29.11.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2022/2071 Esas 2022/2084 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir davanın Bölge Adliye Mahkemesi'nin 40. Hukuk Dairesi tarafından incelenen kararıdır. Davada, trafik kazasında ölen kişinin yakınlarının sigorta şirketinden tazminat talebi vardır. İlk derece mahkemesi, sigorta şirketini suçlu bulmuş ancak istinaf başvurusu sonrasında kararı reddetmiştir. Mahkeme, davacının istinaf başvurusunu reddettiğini belirterek, gerekli olan istinaf karar harcının iadesi, istinaf yargılama giderlerinin davacı tarafından karşılanması ve artan gider ve delil avansının ilgili tarafça iade edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Kararda, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi uyarınca davacının istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedildiği açıklandı. Ayrıca, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince, tarafların her iki yönünden de kesin olarak oy birliğiyle karar verilmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2022/2071
KARAR NO: 2022/2084
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 28/09/2021
NUMARASI: 2019/702 (E) - 2021/681 (K)
BİRLEŞEN İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2016/423 ESAS 2016/375 KARAR SAYILI DOSYASINDA
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı sigorta şirketi nezdinde ... poliçe numarası üzerinden trafik sigortası ile sigortalı bulunan ... plakalı aracın, 03/04/2007 tarihinde karıştığı çift taraflı trafik kazasında. kazaya karışan diğer aracın sürücüsü olan ...'ın vefat ettiğini belirterek destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince. 21/06/2017 tarih, 2016/235 Esas - 2017/527 Karar sayılı kararı ile aracın çalıntı olmaması ve sigortasının bulunması nedeniyle davalı sigorta şirketi aleyhine açılan davanın kabulüne, aynı gerekçeyle ...na yönelik açılan davanın reddine dair verilen karara karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Dairemizin, 12/11/2019 tarih, 2019/123 Esas - 2019/451 Karar sayılı kararı ile aracın çalıntı olup olmadığına ilişkin yapılan araştırmanın yetersiz olduğundan bahisle verilen kaldırma kararı sonrasında yeniden yapılan yargılama neticesinde "... kaza anında plakası ... olarak gözüken ve sürücüsü ... olan araç ile davalı ... Sigorta tarafından kaza tarihini kapsar şekilde zorunlu trafik sigorta poliçesi ile sigortalanan ... plakalı aracın, aynı araç olmadığı hususunun, teknik bilirkişi heyetince belirlenmiş olması nedeniyle, davalı ... Sigorta’nın iş bu dava kapsamında yukarıda belirlenen maddi tazminat tutarından sorumlu olmayacağı anlaşılmakla ana davanın reddine ve ...’ın kullandığı ... plakalı aracın ruhsat ve plakasının gerçeği yansıtmaması ve buna göre de gerçek olmayan ruhsatta malik gözüken ... isimli kişi tarafından kaza tarihini kapsar şekilde başkaca yapılmış zorunlu trafik sigorta poliçesinin bulunmaması, tescilsiz ve plakasız araçların neden olduğu bedeni zararlardan ...nın sorumlu olacağı, ancak mahkememizce kaldırma ilamı öncesinde ... bakımından açılan davanın reddine karar verilmiş olması ve bu kararın kesinleşmesi nedeniyle birleşen davanın kesinleştiği anlaşılmakla birleşen dava hakkında hüküm tesisine yer olmadığına" denilmek suretiyle asıl davanın reddine, kesinleşen ...na yönelik açılan dava hakkında ise hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Karara karşı davacı ... vekili, iki karar arasında fahiş şekilde fark oluştuğunu, bahse konu bozmada yer alan çelişkinin giderilmediğini, ceza dosyasının usuli işlemleri ile yetinilerek keşfe gidilmemesinin doğru olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre kaza tarihinin 03/04/2007 olduğu, kaza tespit tutanağının iki ayrı yerinde aracın çalıntı olduğuna dair şerhler bulunduğu, kaza tespit tutanağında araç malikinin ...olarak belirtildiği, ancak davaya konu sigortalı aracın kaza tarihini de kapsar şekilde 2005 ile 2010 yılları arasında ... adına kayıtlı olduğunun bildirildiği ve davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı bulunan ... plaka sayılı araca ilişkin sigorta sözleşmesinde, ruhsat bilgisine uygun olarak sigortalı tarafın ... olarak gözüktüğü, Cide Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2017/500 Karar sayılı karar ile zamanaşımı nedeniyle takipsizlik kararı verildiği; İlk derece mahkemesince hükme esas alınan 25/05/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda, bu otomobile ait tescil belgesinde, ... adına kayıtlı, ... marka, ... LPG tip, 2000 model, beyaz renk, motor no (...), şasi no (... ), tescil tarihi 16/05/2000 ibareleri bulunduğu, davalı sigorta şirketine trafik poliçesi ile sigortalı otomobilin poliçe bilgilerine göre ise ... adına tescilli, ... marka, ... tipinde, 2001 model, (...) motor ve (...) şasi numaralı hususi otomobil olup, sayılan taşıt bilgilerinin birbirleriyle uyuşmadığı, kazaya karışan araç olmadığı, aynı plakanın basılarak kazaya karışan otomobile takıldığı, plaka numarasına ilişkin herhangi bir çalıntı ihbarı bulunmadığı açıklanarak kazaya karışan dava dışı ...'ın kullandığı ... plaka numarası takılı otomobilin, davalı sigorta şirketine trafik sigortasıyla sigortalı bulunan ... plakalı, (...) şasi ve (...) motor numaralı otomobil olmadığı mütalaasında bulunulduğu görülmektedir. Bu durumda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 161,40 TL harcın mahsubundan sonra bakiye 80,70 TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davacı tarafa iadesine, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (43.272,94 TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 29/11/2022

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi