Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2152
Karar No: 2022/2071
Karar Tarihi: 29.11.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2020/2152 Esas 2022/2071 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı sigorta şirketine kayıtlı aracın müvekkili sigorta şirketine ait araca çarpması sonucu oluşan hasarın tazminatının müştereken ve müteselsilen tahsili talep etmiş, ilk derece mahkemesi davayı kısmen kabul ederek davalılardan tazminatın ödenmesine karar vermişti. Davalıların istinaf başvuruları reddedildi. Kararda, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b/1. maddesi gereğince istinaf başvuruları esastan reddedildi, harç alındı, istinaf yargılama giderleri davayı kaybeden davalılar tarafından karşılandı ve kalan gider avansı iade edilecek. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereğince de her iki taraf yönünden kesin olarak karar verildi.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2020/2152
KARAR NO: 2022/2071
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 20/11/2019
NUMARASI: 2016/475 (E) - 2019/1180 (K)
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 29/11/2022
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı sigorta şirketine trafik poliçesi ile sigortalı bulunan diğer davalı adına kayıtlı ... plakalı vasıtanın, müvekkili sigorta şirketine kaskolu bulunan ... plakalı araca arkadan çarpması neticesinde sigortalı aracın ... olması nedeniyle sigortalıya ödenen 30.700 TL tazminatın 12/02/2016 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep etmiştir. Davalı ... vekili davanın reddini talep etmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili davanın reddini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, sübut bulan davanın kabulü ile 30.700 TL'nin (davalı ... Sigorta Şti.'nin teminat limiti olan 29.000 TL'den sorumlu olması kaydıyla) ödeme tarihi olan 12/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı ... vekili, tutanak mümzilerinin dinlenmeden karar verilmiş olmasının eksiklik teşkil ettiğini, ... marka aracın karışmış olduğu kazanın farklı mesafede ve farklı bir şekilde gerçekleştiği yönündeki savunmalarının ispatlanmasına imkan tanınmadığını, dosyada mevcut 08/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda, ... marka otomobildeki hasar ile davacı şirkete sigortalı aracın önündeki ve arkasındaki hasarlar arasında uyum olmadığı hususunun mütalaa edildiğini, 12/03/2019 tarihli ATK raporunun da bu yönde olduğunu, mevcut delil durumuna göre davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Karara karşı davalı sigorta şirketi vekili, sigorta şirketleri arasındaki protokol hükümlerine aykırı bir şekilde dava açıldığını, bu nedenle masraf, vekalet ücreti ve faizden sorumlu olmadıklarını, kusur durumunun tespiti için alınan bilirkişi raporları, kaza tespit tutanağı, savcılık ve kolluk ifadelerinde kazanın tam olarak ne şekilde meydana geldiğinin anlaşılamamakta olduğunu, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulduğunu, kaldı ki davacı aracındaki hasarlar ile kazanın oluşu arasında uyum olmadığı hususunun tespit edildiğini, avans faizine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, rapor hesap tarihi itibarıyla güncel değerler üzerinden tazminat hesabı yapıldığından faiz başlangıç tarihinin ödeme tarihinden itibaren alınmasının doğru olmadığını, maddi tazminat hesaplamasının fahiş olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, davacı sigorta şirketi tarafından kasko sigortasıyla teminat altına alınan araçta trafik kazası nedeniyle meydana gelen hasarın, TTK'nın 1472. maddesinden kaynaklı halefiyet hakkına dayalı olarak kusurlu olduğu iddia edilen davalı araç işleteni ve trafik sigortacısının rücuen tahsili istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile soruşturma dosyasındaki ifadeler, araç sürücüleri ve araçta yolcu olarak bulunan kişilerin anlatımı, kaza tespit tutanağı ve ayrıca, mahkemece dosyaya kazandırılan 08/06/2018 tarihli bilirkişi raporu ile 12/03/2019 tarihli ATK raporu ve özellikle meselenin açıklığa kavuşturulduğu 07/09/2019 tarihli bilirkişi raporu kapsamında yapılan değerlendirmede, davaya konu üç aracın karıştığı trafik kazasında, davacıya sigortalı ... plaka sayılı ... marka aracın önündeki ... marka aracın arka kesimlerine hafif dokunma şeklinde çarptığı, herhangi bir tedbir almaya yeterli süre bulunmadan olacak şekilde arkadan süratli bir şekilde gelen davalıların maliki ve trafik sigortacısı oldukları ... marka ... plaka sayılı aracın da duramayarak önündeki ... marka ve ... araçlara çarparak hasarlanmalarına neden olduğu ve çarpışmadan sonra araçların yer değiştirerek çarpma anındaki konumlarının kaybolduğu, araçlarda oluşan hasar ile kazanın oluş şeklinin birbiriyle uyumlu olduğu, ... marka aracın iddia edildiği şekilde başka bir trafik kazasında hasarlanma durumunun söz konusu olmadığı, açıklanan şekilde gerçekleşen trafik kazasında davalıya sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.Hasara ilişkin yapılan değerlendirmede de usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, diğer davalı sigortalının hukuki himayesini kaldıracak nitelikteki protokol hükümlerinin bir geçerliliğinin bulunmadığı, sigorta şirketinin tazminat alacağına avans faizi yürütülmesine ilişkin mahkeme kabulünde de hukuka aykırılık olmadığı, dosya kapsamında toplanan deliller ile tutanak mümzileri tarafından tanzim edilen tutanak içeriği itibarıyla polis memurlarının duruşmada dinlenmelerinin davaya bir katkı sağlamayacağı, davayı aydınlatıp çözüme kavuşturan denetime elverişli ve gerekçeli 07/09/2019 tarihli heyet raporunun, hükme esas alınarak yazılı şekilde karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı, giderek davalıların istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1. maddesi uyarınca davalı ... vekili ve davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine,2-Alınması gereken 2.097,11 TL istinaf karar harcından peşin alınan 1.019,53‬ TL harcın mahsubundan sonra bakiye 1.077,58‬ TL istinaf karar harcının istinafa başvuran davalı ... ve davalı sigorta şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek Hazineye irat kaydına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (30.700 TL) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 29/11/2022

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi