Esas No: 2019/815
Karar No: 2022/481
Karar Tarihi: 08.02.2022
Danıştay 3. Daire 2019/815 Esas 2022/481 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/815
Karar No : 2022/481
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu … Yapı Malzemeleri Limited Şirketinden alınamayan 2015 ve 2016 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ile … ve …takip numaralı ödeme emirlerinin katma değer vergisi ve fer'ilerinden oluşan kısmının iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının 04/09/2015 tarih ve 8899 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlanan ilanla şirket müdürü seçildiği, … tarih ve … sayılı ilanla ise tüm hisselerini devrederek ortak ve kanuni temsilciliğinin sona erdiği, asıl amme borçlusu şirketin 21/10/2016 tarihli dilekçesi ile 6736 sayılı kanun kapsamında borçlarını yapılandırdığı, ödeme yapılmadığından 06/06/2017 tarihinde yapılandırmanın iptal edildiği, yapılandırma ile şirketin vergi borçlarının nitelik değiştirip yeni bir borç haline geldiği bu sebeple ödenmeyen vergi borçlarının öncelikle asıl borçlu şirketten tahsili amacıyla şirket adına ödeme emri düzenlenip usulüne uygun şekilde tebliğ edildikten sonra davacının sorumluluğuna gidilmesi gerekirken, doğrudan davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle … tarih ile … ve … takip numaralı ödeme emirlerinin dava konusu edilen kısımları iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu ödeme emri içeriği vergi borçlarının şirketin e-beyanname ile süresinde verdiği halde ödenmeyen borçlarından oluştuğu, borçların şirketçe 31/10/2016 tarihli dilekçe ile 6736 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılmasına rağmen ödeme yapılmadığından 06/06/2017 tarihinde yapılandırmanın iptal edildiği, şirket hakkında malvarlığı araştırmasının sonuçsuz kaldığı, şirket adına kayıtlı araca e-haciz işlemi uygulandığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ…'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Asıl borçlu …Yapı Malzemeleri Limited Şirketi adına 2011 ila 2017 yılları arasına muhtelif tarih ve sayılı ödeme emirleri düzenlenerek bir kısmının posta yoluyla bir kısmının ise e-tebligat şeklinde tebliğ edildiği, sözü edilen şirketin 21/10/2016 tarihinde 6736 sayılı Kanun kapsamında borçlarını yapılandırdığı, ödeme yapmadığından 06/06/2017 tarihinde yapılandırmanın iptal edildiği, sonrasında davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Kanuni Temsilcilerin Ödevi" başlıklı 10. maddesinde, tüzel kişilerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, temsilcilerin bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi veya buna bağlı alacakların, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı kurala bağlanmıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 55. maddesinin uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir “ödeme emri” ile tebliğ olunacağı; 62. maddesinde ise borçlunun mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarının tahsil dairesince haczolunacağı hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanun'un "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinde, tahsil edilemeyen amme alacağı teriminin, amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını; tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı teriminin, amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını ifade ettiği belirtilmiştir.
6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun'un 10. maddesinin 6. fıkrasında, bu Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerin ilk ikisi süresinde ödenmek koşuluyla, kalan taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanun'un 51. maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanılacağı, ilk iki taksitin süresinde tam ödenmemesi ya da süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen diğer taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkının kaybedileceği hükmü yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
6736 sayılı Yasa'nın yukarıda sözü edilen düzenlemesi uyarınca kamu alacağının yapılandırılması durumunda vergi borcunun vadesi değişmekte ise de yapılandırılan borcun ödenmemesi halinde kanun hükümlerinden yararlanma hakkının kaybedileceği açık olup ödeme yapılmaması nedeniyle yapılandırmadan önceki duruma geri dönüleceğinden, dolayısıyla asıl borçlu şirket adına yeniden ödeme emri düzenlenmesi gerekmediğinden asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen ödeme emirlerinin usule uygun tebliğ edilip edilmediği, usulüne uygun tebliğ edilmiş ise kamu alacağının şirketten tahsil imkanı bulunup bulunmadığı araştırılarak ulaşılacak sonuca göre davacının kanuni temsilci sıfatıyla sorumluluğu değerlendirilerek yeniden karar verilmek üzere yazılı gerekçeyle verilen Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının BOZULMASINA, 08/02/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.