Esas No: 2022/1849
Karar No: 2022/1807
Karar Tarihi: 30.11.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1849 Esas 2022/1807 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 22/06/2022 tarihli kararı, İtirazın İptali davasında davalının lehine verilmiştir. Ancak, karar miktar olarak HMK'nun belirlediği kesinlik sınırının altında olduğu için kesin niteliktedir ve bu nedenle istinaf yoluna başvurulamaz. Kararda belirtilen kanun maddeleri: HMK'nun 341-(2) maddesi (kesinlik sınırı), Ek 1. maddesi 1. fıkrası (sınırın yeniden değerleme oranına göre artırımı) ve 2. fıkrası (sınırın verildiği tarihte esas alınması); HMK'nun 346-(1) maddesi (usulden reddetme nedeni), 352/1-b maddesi (kesinlik sınırının altındaki kararların istinafa konu edilememesi) ve 362/1-a maddesi (mahkeme kararlarının kesinlikle bağlayıcı olduğu durumlar).
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1849
KARAR NO : 2022/1807
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/06/2021 (Dava) - 22/06/2022 (Karar)
NUMARASI : 2021/362 Esas-2022/554 Karar
DAVA : İtirazın İptali
BAM KARAR TARİHİ : 30/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 22/06/2022 tarihli 2021/362 Esas ve 2022/554 Karar sayılı dosyasının yapılan ön incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava; İİK nun 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davasıdır.
Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
6100 sayılı HMK.'nun 341-(2) maddesinde; "miktar veya değeri Üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir" hükmü mevcuttur. Ayrıca, 6100 sayılı HMK.'nun Ek 1. maddesi 1. fıkrasında; HMK.'nun "341. maddesindeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların On Türk Lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz" hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2. fıkrasında; HMK.'nun "341. maddesindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı" düzenlenmiş bulunmaktadır.
Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu yerel mahkeme hükmünün verildiği 2022 yılı için HMK.'nun 341-(2) maddesindeki kesinlik sınırı 8.000,00 TL olmuştur.
Mahkemece kabul edilen ve istinaf incelemesine konu edilen 6.342,45 TL karar tarihi itibarı ile HMK.'nun 341-(2) maddesinde düzenlenen kesinlik sınırının altında olup, ilk derece mahkemesince verilen karar kesin niteliktedir.
Miktar olarak kesin nitelikteki karar ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince, karara karşı kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesi sonuca etkili değildir.
Buna göre; mahkemece verilen karar kesin nitelikte olup, kesin olan kararlara karşı HMK'nın 346. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesince istinaf dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, HMK'nın 352. maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince de bu yönde karar verilebilir. Bu karar usule ilişkin nihai karardır. Bölge Adliye Mahkemesince verilen bu usulden ret kararına karşı temyiz yolu da kapalıdır. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 05/01/2018 tarih, 2017/5397 esas ve 2018/5 karar sayılı ilamı bu yöndedir.)
Öte yandan; mahkemece verilen kararlara karşı tarafların hangi kanun yoluna ve hangi sürede başvuracağının tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirtilmesi, bu belirlemenin tarafların iradesini yanıltmayacak bir şekilde doğru olarak yapılması gerekeceği, başka bir deyişle, verilen karar ara ve ek kararlarda, yargı mercii tarafından hem kanun yolunun hem de kanun yoluna ilişkin başvuru süresinin tarafları hataya düşürmeyecek şekilde doğru olarak gösterilmesi gerekecektir. Aksi takdirde, bu durumun tarafların haklarını arayabilmelerini zorlaştıracağı, dolayısıyla mahkemece verilen kararda kanun yolunun hatalı belirlenmesi durumunda, hatalı belirlemenin sonuçlarının taraflara yükletilmeyeceğinden gerek istinaf başvuru harcı ve gerekse istinaf karar harcının iadesine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle; karar tarihi itibariyle miktar olarak kesin olan mahkeme kararlarına karşı istinaf kanun yoluna başvurulamayacağından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.'nun 341-(2) ve 346-(1) maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan 220,70 TL istinaf başvuru harcı ve 108,32 TL istinaf karar harcının karar kesinletiğinde ve istek halinde davalıya iadesine,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve yargılama giderlerinin iadelerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352/1-b ve 362/1-a maddeleri uyarınca kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30/11/2022