Esas No: 2022/5786
Karar No: 2022/7253
Karar Tarihi: 21.09.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2022/5786 Esas 2022/7253 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi, karşılıklı boşanma davasında davacı-davalı kadının tazminat, yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden verilen kararı temyiz ederek, hükmün uygun olmadığını belirtmiştir. Mahkeme, nafakaların tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre belirlenmesi gerektiğini, hakkaniyet ilkesi doğrultusunda daha uygun miktarda nafaka belirlenmesinin gerektiğini vurgulamıştır. Ayrıca, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alınarak davacı-davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatlar azdır. Mahkeme, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdir edilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Detaylı kanun maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesi: \"Hukuka uygunluk sebebi olarak hakkaniyet kuralları ile dürüstlük kuralının ortak yarar gereği olarak herkes karşı tarafın haklarını da gözeterek faaliyet göstermek zorundadır.\"
- Türk Borçlar Kanunu'nun 50. maddesi: \"Kişilik haklarına yapılan saldırı sonucu verilecek tazminat, zarar görenin zararının konumuna, saldırının şiddetine, saldırganın kusuruna, saldırıda kullanılan araç-gerecin tehlikeli olup olmadığına ve yapılan saldırının sonuçlarına göre takdir olunur.\"
- Türk Borçlar Kanunu'nun 51. maddesi: \"Maddi zararın tazmini yanında, manevi zararın tazmini de istenebilir. Manevi zararın takdirinde, hakim, kusurun ağırlığı, sürdüğü süre ve niteliği, zarar görenin şöhretinin etkilendiği derece, haksızlığın diğer sonuçları ve hakkaniyet ilkelerine göre tazminat miktarını belirler.\"
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından tazminatların, yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı-davalı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
2- Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, ortak çocuk 2016 doğumlu ...'un ihtiyaçlarına nazaran takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatlar azdır . Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi (TMK m. 174/1-2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeplerle ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 21.09.2022 (Çar.)