Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/7668 Esas 2015/10780 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/7668
Karar No: 2015/10780
Karar Tarihi: 28.04.2015

Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/7668 Esas 2015/10780 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, Geçici Yetkili Noter Yardımcısı olarak görev yaparken, hasta olduğu veya zeka geriliği olduğu düşünülen F.. B..’nun annesine vekalet vermek için başvurdu ve yasal gereklilik olan doktor raporu almaksızın vekaletname düzenledi. Mahkeme, suçun sabit olduğunu ancak objektif cezalandırma şartlarının gerçekleşmediğini ve suçtan beraat yerine yanılgılı değerlendirme sonucu sanığın mahkum edildiğini belirtti. TCK'nın 257. maddesinde belirtilen suçun oluşması için objektif cezalandırma şartlarından birinin bulunması gerektiği vurgulandı. Hüküm verildikten sonra yürürlüğe giren kanun değişiklikleri nedeniyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri:TCK 257/1-2, TCK 53/1-a, TCK 53/5 ve TCK 7/2.
5. Ceza Dairesi         2013/7668 E.  ,  2015/10780 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 5 - 2013/109909
    MAHKEMESİ : Çamlıhemşin Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 31/12/2009
    NUMARASI : 2008/155 Esas, 2009/138 Karar
    SUÇ : Görevi kötüye kullanma

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Noterlik Kanunu Yönetmeliğinin 91/2. maddesi gereğince ilgilinin hastalık veya dış görünüşü itibariyle yeteneğinden şüphe edilmesi halinde temyiz kudretinin varlığının doktor raporu ile saptanması gerektiği halde .. Geçici Yetkili Noter Yardımcısı olarak görev yapan sanığın, hekim olmayanlarca anlaşılabilecek şekilde orta derecede zeka geriliği bulunan F.. B..’nun annesine vekalet vermek için başvurduğunda anılan Yönetmelik hükmüne aykırı olarak rapor almadan vekaletname düzenlemek suretiyle görevinin gereklerine aykırı hareket ettiği tüm dosya kapsamı itibariyle sabit olmakla birlikte, 5237 sayılı TCK"nın 257. maddesinde belirtilen suçun oluşması için, görevin gereklerine aykırı davranış yanında objektif cezalandırma şartı olan “kişilerin mağduriyeti" veya "kamunun zararı" ya da "kişilere haksız bir menfaat" şartlarından birinin bulunması gerektiği, olay tarihi itibariyle vesayet altında bulunmayan Fidan"ın daha sonra Çamlıhemşin Sulh Hukuk Mahkemesince kısıtlanarak annesi olan sanığın velayeti altına bırakılması ve somut kamu zararının bulunmaması karşısında, objektif cezalandırma şartlarının gerçekleşmediği gözetilmeden unsurları itibariyle oluşmayan suçtan beraati yerine dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeler ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    Suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Hükümden sonra 19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Yasanın 1. maddesi ile TCK"nın 257/1-2. madde-fıkralarında yer alan “kazanç” sözcüğünün “menfaat” olarak değiştirilmesi, bu fıkralarda öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının indirilmesi karşısında, TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 28/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.