15. Ceza Dairesi Esas No: 2019/14033 Karar No: 2020/1136 Karar Tarihi: 29.01.2020
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/14033 Esas 2020/1136 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, çalıştığı şirkette elden para tahsil etmek yetkisi olmadığı halde müşterilerden toplam 10.600 YTL kapora parası adı altında para toplayarak şirket kayıtlarına geçirmeden mal edinmiştir. İstifa ederek ortadan kaybolan sanığın eylemi Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturmaktadır. Ancak, suçun işlendiği tarihten hüküm tarihine kadar geçen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle sanık hakkında düşme kararı verilmesi gerekmektedir. Kararda geçen kanun maddeleri şöyledir: TCK’nın 155/2, 43/1, 62/1, 52/2, 53, 155/1, 66/1-e, 67/4, 1412 sayılı CMUK’nın 321, 322 ve 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi, 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi.
15. Ceza Dairesi 2019/14033 E. , 2020/1136 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma HÜKÜM : TCK’nın 155/2, 43/1, 62/1, 52/2, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü, Sanığın katılanların sahibi bulunduğu... isimli şirkette satış sorumlusu olarak çalıştığı, elden para tahsil etmek yetkisinin bulunmadığı; araç almak için müracaat eden müşterilerden şirket adına kapora parası adı altında aynı kasıtla değişik zamanlarda toplam 10.600 YTL tahsil ederek bunlara karşılık evrak arasında bulunan şirket kaşesini taşıyan belgeleri ilgililere verdiği; elden tahsil ettiği bu paraları şirkete vermeyip şirket kayıtlarına da geçirmeden mal edindiği ve istifa ederek ortadan kaybolduğunun iddia edildiği olayda, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 155/1. maddesinde öngörülen güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu anlaşılmış ise de, “basit güveni kötüye kullanma” suçunun, yasada öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten hüküm tarihine kadar grçekleştiği anlaşıldığından; zamanaşımı nedeni ile düşme kararı verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde sanık hakkında mahkumiyet hükmü verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 29/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.