16. Hukuk Dairesi 2016/5635 E. , 2019/892 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... İlçesi .../... Mahallesi çalışma alanında bulunan 121 ada 27 parsel sayılı 4.868,31 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek, ırmak yatağı vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, dava konusu 121 ada 27 parsel sayılı taşınmazın murisinden geldiğini ve yapılan taksim neticesinde kendisine isabet ettiğini belirterek fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümü yönünden tapu iptali ve adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, çekişmeli bölümün ırmak yatağı niteliğinde olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar, bu yerin davacı ile kardeşi Mehmet arasında taksim edildiğini beyan etmişlerse de, mahkemece tüm mirasçıların paylaşıma katılıp katılmadıkları belirlenmediğinden ve ayrıca jeolog bilirkişi raporunda çekişmeli bölümün dere yatağında kalmadığı, ziraat bilirkişi raporunda dere ile çekişmeli taşınmaz arasında 1,5- 2 metre kot farkının bulunduğu belirtilmiş olmasına rağmen, bilirkişi ve tanıkların keşifte "taşınmazın Mayıs- Haziran aylarında sel nedeniyle sular altında kaldığı" şeklinde beyanda bulunmaları karşısında ortaya çıkan çelişkili durum açıklığa kavuşturulmayıp, çekişmeli bölümün tarım arazisi olarak kullanılıp kullanılmadığının ve dere yatağında kalıp kalmadığının kesin olarak belirlenebilmesi için yöntemine uygun şekilde hava fotoğrafı incelemesi de yapılmadığından, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, mahkemece öncelikle kadastro tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait farklı tarihlerde çekilmiş en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı’ndan getirtilerek dosyaya konulmalı, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat bilirkişisi, 3 kişilik jeolog bilirkişisi kurulu, fen bilirkişisi ve jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarına dava konusu 121 ada 27 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile belirtilen bölümünün geçmişte kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, davacının murisi ... ’in mirasçıları arasında tüm mirasçılarının katılımı ile taksim yapılıp yapılmadığı, taksim yapılmış ise çekişmeli taşınmazın taksim sonucu davacı tarafa isabet edip etmediği hususları ile taşınmaz üzerindeki zilyetliğin kimde bulunduğu ve ne şekilde sürdürüldüğü sorularak, zilyetlik ve taksim olgusu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanmalı; jeolog bilirkişi kurulundan, önceki raporu da irdeler biçimde, çekişmeli taşınmaz bölümünün aktif dere yatağı olup olmadığı ve özel mülke konu edilip edilemeyeceği hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; ziraat bilirkişisi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün toprak yapısı ve niteliği ile üzerindeki bitki örtüsünü belirtir, beyanlar ve raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek, niteliği hususunda kuşku yaratmayacak şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, rapora taşınmazın değişik yönlerinden çekilmiş fotoğraflarının eklenmesi istenilmeli; yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri bilirkişisine stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmak ve dosya arasında celp edilen uydu fotoğraflarından yararlanılmak suretiyle, çekişmeli taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğunun belirlenmesi istenilmeli, bundan sonra tüm deliller tartışılıp değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 11.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.