Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/2661
Karar No: 2022/6525
Karar Tarihi: 03.03.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/2661 Esas 2022/6525 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2022/2661 E.  ,  2022/6525 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR

    Sanıklar ... ve ... hakkında tehdit suçundan yapılan yargılama sonunda mahkumiyetlerine dair, ... Asliye Ceza Mahkemesince verilen 15/05/2012 tarih ve 2011/1183 esas, 2014/419 karar sayılı hükümlerin sanıklar tarafından temyizi üzerine,
    Dairemizin 08/06/2016 tarihli, 2014/8098 E., 2016/11745 sayılı kararıyla;
    “Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
    Sanığa yükletilen tehdit ve hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
    Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak;
    Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” ibaresinin iptaline karar verilmiş, ayrıca aynı bentte yer alan “seçme ve seçilme” ehliyetleri ile ilgili olarak da, hükümlünün, hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakılması uygulamasını engelleyici nitelikte iptal kararları verilmiş olması ve doğan boşluk nedeniyle bu hususta yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacının ortaya çıkması karşısında, yerel mahkeme hükmünde bu hak ve ehliyetlerden yoksun bırakmaya ilişkin uygulamanın dayanaksız kalması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar ... ile ...'ün temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye kısmen uygun olarak, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan (b) ibaresinin çıkartılarak DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümler, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 08/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi." şeklinde karar verilmiştir.
    I- İTİRAZ NEDENLERİ
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/01/2022 gün ve 2021/150694 sayılı yazısında;
    "İtiraza konu uyuşmazlık; sanıklar hakkında TCK'nin 106/2-c maddesinde düzenlenen birden fazla kişi ile birlikte tehdit suçunun yasal unsurlarının somut olayda bulunup bulunmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    Sanıklar hakkında; yağma suçundan yargılandıkları ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/166 esasına kayden görülmekte olan davanın 22/12/2010 tarihli son celsesinde katılan ...'ın müşteki sıfatıyla sanıklar ... ve ... hakkında aleyhte beyanda bulunması üzerine, adı geçen sanıkların duruşmanın bitiminde "seni sinkaf edeceğim, ananı, karını, bacını sinkaf edeceğim, Bahri esas sen şimdi bittin" şeklinde hakarette ve tehditte bulunduklarından bahisle her iki sanık hakkında tehdit suçundan TCK'nin 106/1-1.cümle uyarınca, hakaret suçundan TCK'nin 125/1-4.maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı,
    Sanıklara atılı eylemlerin TCK'nin 106/2-c maddesi kapsamında birden fazla kişi ile birlikte tehdit suçunu oluşturduğundan bahisle sulh ceza mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi üzerine yargılamayı yapan ... Asliye Ceza Mahkemesince sanıklar hakkında birden fazla kişi ile birlikte tehdit suçundan mahkumiyet hükmü verildiği anlaşılmış ise de;
    Sanık ...'in aşamalarda alınan savunmalarında; ... Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandıkları davada müşteki ...'ın suçsuz oldukları halde mahkemede kendilerine iftira attığını, 28 yıl ceza almalarına neden olduğunu, bir anlık öfkesine yenilerek küfür ettiğini, tehdit içerir sözler söyleyip söylemediğini hatırlamadığını beyan ettiği; diğer sanık ...'ün ise atılı suçlamalara kabul etmediği;
    ... Ağır Ceza Mahkemesinin bilâ tarihli 2010/166 esas sayılı cevabi yazısında ise; 2010/166 esas sayılı dava dosyasının 22/12/2010 tarihinde yapılan 5. celse duruşmasında duruşmaya tutuklu yargılanan sanıklar ..., ..., ..., ... ile bu sanıkların müdafileri ..., ..., ... ve ... ile müşteki ... ve vekili Av. ... katıldığı, bahse konu celsede ...'ın kendisine yönelik yağma eyleminden dolayı ayrıntılı olarak ifadesi alındığı, aynı celsede sanıklar ..., ..., ... ve ...'in yağma suçundan dolayı cezalandırılmalarına karar verildiği, hüküm fıkrasının açıklanmasından sonra salonda bulunan tutukluların jandarma görevlileri tarafından duruşma salonundan çıkarılmaları sırasında ve salonun kalabalık olması sebebiyle kısa süreli bir arbedenin yaşandığı, bu sırada izleyicilerden bazılarının ve duruşma salonundan çıkarılan sanıkların da tehdit ve hakaret içeren sözler söylediklerinin duyulduğu, ancak net bir tespit yapılamadığından tutanak tutulmadığının belirtildiği,
    Tanık olarak beyanı alınan Avukat ...'nun soruşturma ve benzer nitelikteki yargılama safhasında alınan beyanında; duruşma bitip hüküm açıklanması üzerine tutuklu sanıkların jandarma nezaretinde salondan ayrıldığı sırada ... a hitaben "Bahri esas sen şimdi bittin, sen öldün, senin ananı avradını sinkaf edeceğiz " şeklinde sözler söylediklerini beyan ettiği;
    TCK'nin 106/2-c maddesinde düzenlenen birden fazla kişi ile birlikte tehdit suçunun varlığı için faillerin birden fazla olması yeterli olmayıp, failler arasında birlikte suç işleme iradesine yönelik iştirak ilişkisi bulunması dolayısıyla müşterek fail olarak hareket etmeleri gerekli olup, somut olayda dosya kapsamı ve yukarıda ayrıntıları ifade edilen delillere nazaran, sanıkların yağma suçundan yargılandıkları kamu davasının son celsesinde, katılanın müşteki sıfatıyla dinlenip ayrıntılı beyanının alınması sonrasında sanıklar hakkında mahkumiyet hükümlerinin açıklanması üzerine sanıklar tarafından tehdit edildiğinin sabit olduğu, olayın ani ve spontane gelişmesi karşısında sanıklar arasında iştirak iradesinin mevcudiyetinden söz edilemeyeceği, müşterek fail sıfatı bulunmayan sanıkların eylemlerinin ayrı değerlendirilmesi gerektiği, somut olayda TCK'nin 106/2-c maddesinin uygulanma koşulları bulunmadığı, sanıkların iddianamede tarif edilen eylemlerine uyan TCK'nin 106/1-2.cümle uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği ,
    Bu itibarla sanıklar hakkında verilen hükümlerin suç vasfı yönüyle bozulmasına dair karar verilmesi yerine yazılı şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA karar verilmesi Kanuna aykırı görüldüğünden anılan karara itiraz edilmesi zorunluluğu doğmuştur.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    1-) İtirazımızın KABULÜNE,
    2-) Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 08/06/2016 gün ve 2014/8098 esas, 2016/11745 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
    3-)Dosyanın itirazen incelenerek; HÜKÜMLERİN BOZULMASINA karar verilmesi,
    4-) İtirazımızın yerinde görülmemesi durumunda dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, karar verilmesi itirazen arz ve talep olunur." şeklinde istemde bulunulması üzerine, dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    II- İTİRAZIN KAPSAMI
    İtiraz, ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 15/05/2012 tarih ve 2011/1183 esas, 2014/419 karar sayılı ilamı ile TCK'nın 106/2-c maddesi uyarınca tehdit suçundan sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümlerinin düzeltilerek onanmasına dair, Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin 08/06/2016 tarih, 2014/8098 esas, 2016/11745 sayılı kararında hukuka aykırılık bulunup bulunmadığına ilişkindir.
    III- DEĞERLENDİRME
    Sanıkların, ... Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2010/166 esas sayılı davası kapsamında, yine inceleme konusu dosyanın katılanı olan ...'a yönelik olarak yağma suçundan cezalandırılmalarına karar verildiği, anılan kararın açıklanmasının ardından duruşmanın çıkışında sanıkların, aleyhlerine beyanda bulunan katılana yönelik olarak iddianamede anlatılan sözlerle tehditte bulundukları kabul edilen olayda, dosya kapsamındaki mevcut deliller ve sanık ...'in, katılanın kendilerine iftira atması nedeniyle mahkumiyetlerine karar verilmesi üzerine, bir anlık öfke ile katılana hakaret ettiğine dair savunmasının içeriği göz önüne alındığında, ani gelişen somut olayda, sanıklar arasında fikir ve irade birliğinin ne şekilde gerçekleştiği, birlikte suç işleme kararına nasıl ulaştıkları hususları da denetime elverişli olacak biçimde açıklanıp tartışılmadan, sanıklar hakkında yazılı şekilde TCK'nın 106/2-c maddesi uyarınca hükümler kurulduğu anlaşılmıştır.
    IV- KARAR
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz gerekçesi yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK'nın 308/3. maddesi uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
    Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin 08/06/2016 gün ve 2014/8098 esas, 2016/11745 sayılı kararının itiraz nedeniyle sınırlı olarak KALDIRILMASINA,
    ... Asliye Ceza Mahkemesince verilen 15/05/2012 tarih ve 2011/1183 esas, 2014/419 karar sayılı ilamın, sanıklar hakkında tehdit suçu yönünden yeniden incelenmesi sonucu;
    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Sanıkların, ... Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2010/166 esas sayılı davası kapsamında, yine inceleme konusu dosyanın katılanı olan ...'a yönelik olarak yağma suçundan cezalandırılmalarına karar verildiği, anılan kararın açıklanmasının ardından duruşmanın çıkışında sanıkların, aleyhlerine beyanda bulunan katılana yönelik olarak iddianamede anlatılan sözlerle tehditte bulundukları kabul edilen olayda, dosya kapsamındaki mevcut deliller ve sanık ...'in, katılanın kendilerine iftira atması nedeniyle mahkumiyetlerine karar verilmesi üzerine, bir anlık öfke ile katılana hakaret ettiğine dair savunmasının içeriği göz önüne alındığında, ani gelişen somut olayda, sanıklar arasında fikir ve irade birliğinin ne şekilde gerçekleştiği, birlikte suç işleme kararına nasıl ulaştıkları hususları da denetime elverişli olacak biçimde açıklanıp tartışılmadan, sanıklar hakkında yazılı şekilde TCK'nın 106/2-c maddesi uyarınca mahkumiyet hükümleri kurulması,
    2-TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi'nin, 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararıyla iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...'ün temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi