Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/3379 Esas 2019/1949 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3379
Karar No: 2019/1949
Karar Tarihi: 26.02.2019

Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/3379 Esas 2019/1949 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın, hakkında yakalama emri bulunan bir kişinin nüfus cüzdanını kullanarak kendini o kişi olarak tanıttığı ve bu şekilde yakalanmak istenmekten kaçtığı bir olayda, mahkeme \"resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan\" suçunun oluşmadığına ancak 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun \"kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak\" kabahatini oluşturduğuna hükmetti. Kararda, sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA karar verildi. Kanun maddeleri ise TCK'nin 206/1 ve Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddeleridir.
11. Ceza Dairesi         2017/3379 E.  ,  2019/1949 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yürütülen başka soruşturmalar nedeniyle hakkında yakalama emri bulunan sanığın, yakalanması için işyerine gidildiğinde, adının ... olduğunu söyleyerek mağdura ait nüfus cüzdanını ibraz ettiği, fotoğrafın sanığa benzememesi üzerine, polislerce sorulduğunda gerçek adını söyleyip, kendisine ait kimliği ibraz etmesi şeklinde gerçekleşen olayda, yakalama tutanağının sanığın gerçek kimlik bilgileri ile düzenlenmiş olması ve mağdur adına düzenlenmiş bir belge bulunmaması nedeniyle TCK"nin 206/1. maddesinde tanımlanan “resmi belgenin düzenlenmesinden yalan beyanda bulunma” suçunun oluşmadığı; sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 40/1. maddesinde düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak sanığın eylemine uyan 5326 sayılı Kanun’un 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 20/2-c maddesinde yazılı zamanaşımının, eylemin gerçekleştiği 22.10.2013 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK"nin 322 ve Kabahatler Kanunu"nun 24. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, Kabahatler Kanunu"nun 20/1. maddesi uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 26/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.