MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık ..."ın kızı olan sanık ... ile birlikte, karı koca olan katılanlara ait Kozan apartmanında kiracı olarak oturdukları, katılan ..."ın suç tarihinde 76 yaşında olduğu ve ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulu"nun 05/11/2010 tarihli raporuna göre “demans” hastası olduğunun tespit edildiği, katılanın yaşlılığından kaynaklanan unutkanlık gibi çeşitli sağlık sorunları olduğunu bilen sanık ..."ın katılan ..."ın kardeşinin rahatsızlığı nedeniyle il dışına çıkmasını fırsat bilerek evde tek başına kalan katılan ... ile konuşup apartmanını yüksek fiyata peşin olarak satabileceği zengin tanıdıkları olduğunu, kiracılarla uğraşmaması gerektiğini söyleyerek sanıklar ... ve ... ile görüşmeye ikna ettikten sonra 03/09/2009 tarihinde katılan ... ile birlikte sanık ..."nın sahibi olduğu işyerine gittikleri, sanıklar ... ve Nazife"nin de bulunduğu ortamda katılan ..."ın sanık ... ve Atila"nın ortağı olarak tanıştırdığı sanık ... ile görüştüğü, bu görüşme sonucunda sanıkların katılanın algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanarak apartmanın satımına ilişkin protokolü katılan ..."a imzalattıkları, apartmanın satış bedeli olarak belirttikleri 450.000 TL"yi katılan ..."a vermedikleri halde


protokolde satış bedelinin katılan tarafından alındığının belirtildiği, protokolde devir günü olarak belirlenen 07/09/2009 tarihinde sanıkların katılan ..."ı ... Tapu Sicil Müdürlüğü"ne götürerek devir işlemini yaptırdıkları, bu şekilde sanıkların iştirak halinde katılanın algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanarak hileli hareketlerle menfaat temin etmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1-Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat kararına ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık ..."ın eyleminin apartmanını satmak isteyen katılan ..."ı, apartmanı satın almak isteyen sanık ... ile tanıştırmaktan ibaret olması, protokolün imzalanması ve tapuda devir işlemlerinin yapıldığı aşamada herhangi bir eyleminin bulunmuyor olması karşısında, sanık, tanık ve katılan beyanları ile tüm dosya kapsamına göre mahkemenin sanık ... hakkındaki beraat kararına ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararına ilişkin temyiz isteminin incelenmesinde;
Katılan ... hakkında TCK"nın 158/1-c maddesi kapsamında suç tarihinde algılama yeteneğinin zayıf olup olmadığına ilişkin mahkeme tarafından rapor alınmayıp, vasilik talebine ilişkin olarak Konya ve İzmir Sulh Hukuk Mahkemeleri tarafından aldırılan raporlarla yetinildiği gibi, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı"nın 17/03/2010 tarihli raporu ile karara gerekçe olarak gösterilen ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi"nin 05/11/2010 tarihli raporu arasında oluşan çelişkinin giderilmediği ve ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi"nin söz konusu raporuna hangi gerekçeyle üstünlük tanındığının kararda açıkça tartışılmadığı anlaşılmakla, gerçeğin kuşkuya yer verilmeyecek şekilde açığa çıkarılabilmesi amacıyla eylemin TCK"nın 158/1-c maddesinde düzenlenen suçu oluşturup oluşturmadığının tespiti için katılan ... hakkında mahkeme tarafından her iki rapor gözönüne alınıp çelişkinin giderilmesi amacıyla Adli Tıp Kanunu"nun 15. maddesi f fıkrası gereğince Adli Tıp Genel Kurulu"ndan rapor aldırılması, ayrıca sanıkların eylemlerinin TCK"nın 158/1-d maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığı hususunun da tartışılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,

Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekili, sanıklar ... ve ... müdafii ve sanık ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.