![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2022/6023
Karar No: 2022/7030
Karar Tarihi: 06.06.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/6023 Esas 2022/7030 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/6023 E. , 2022/7030 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 31. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 21. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde 15.07.2011 – 03.11.2016 tarihleri arasında gece hekimi olarak aylık brüt 10.705,50 TL ücretle çalıştığını, günde 2 öğün yemeğin işverence karşılandığını, çalışma saatlerinin bir gün izin bir gün çalışma şeklinde hafta içi 18.00 – 08.00 saatleri arasında, cumartesi gününe rastlayan haftalarda 14.30 – 09.00 saatleri arasında, pazara denk gelen günlerde 09.00'dan ertesi gün 08:30'a kadar çalıştığını, çalışmasına denk gelen millî/dinî ve resmî tatillerde çalıştığını, yıllık izinlerinin eksik kullandırıldığını, iş sözleşmesini ücretin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) kayıtlarında eksik gösterilmesi, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle haklı olarak feshettiğini, sözleşmede cezai şart maddesinin olduğunu iddia ederek kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, ücret alacağı ile cezai şart alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davalıya ait işyerinde 23.07.2011–03.11.2016 tarihleri arasında acil polikliniğinde pratisyen hekim olarak çalıştığını, davacının nöbet usulü çalışmakta olup aylık sabit bir ücretinin olmadığını, davacıya tuttuğu her nöbet için belirli ve sabit bir ücret ödendiğini, aylık ücretinin o ay içindeki tuttuğu nöbetlerin karşılığının toplamı olduğunu, davacının gündüzleri full time olarak bir OSGB ( Ortak Sağlık Güvenlik Birimi ) Şirketinde çalıştığını, gündüz çalışmasının kendisini yorduğunu belirterek gece nöbetlerinin azaltılmasını istediğini, nöbet sayısının azaltılması üzerine aldığı ücretin azaldığını, davacının da bundan hoşnut olmadığını, 04.11.2016 tarihindeki nöbetine gelmeyeceğini bildirerek işyerini zor durumda bıraktığını, iddialarının haksız olduğunu belirterek davanın reddini talep etmektedir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği kabul edilerek kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti talebinin kabulüne, dava açıldıktan sonra ödendiği anlaşılan 2016 yılı Ekim ayı ücreti talebinin reddine, ödendiği gerekçesiyle fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti taleplerinin de reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı doktorun nöbet gün sayısına göre değişen ücret miktarları aldığı kabul edilerek hesaplama yapıldığını, oysa taraflar arasında düzenlenen iş sözleşmesinde davacının sabit aylık ücret ile çalıştığının belirtildiğini, taraf tanıklarının davacının sabit ve düzenli çalışan olduğunu beyan ettiklerini, SGK kayıtları incelendiğinde de görüleceği üzere müvekkilin ücretlerinin sabit olduğunu, parça başı olmadığını, hatalı değerlendirmeler içeren bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, SGK kayıtlarının dosyaya celp edilmesi ve eksik hesaplamalar ve belirsiz kalan alacaklar yönünden bilirkişi incelemesi yapılması ve bu şekilde yeniden bir karar tesis edilmesi gerektiğini, fazla çalışma alacağına hak kazanıldığını taraf tanıklarının beyanları ile ispat ettiklerini, çalışma saatlerine ilişkin davalı tarafından herhangi bir yazılı belge sunulmadığını, bu nedenle fazla çalışma alacak talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacının mevcut haksız işlemlere karşı davasını 14.11.2016 tarihinde açtığını, bilirkişinin incelemesi ve tespiti nazarında müvekkiline ait ücret ödemesinin dava açılış tarihinden sonra 25.11.2017 tarihinde 4.583,53 TL olarak eksik şekilde yapıldığını, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ile ücret alacakları yönünden hukuka aykırılığın giderilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; gerekçeli kararda salt davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğinin belirtildiği ancak bu konuda mevzuata uygun şekilde hiçbir gerekçeye yer verilmediğini, davacı tarafça fesih gerekçesi olarak ileri sürülen iddiaların dosya kapsamında ispat edilemediğini, davacının yıllık izin ücreti alacağı bulunmadığını, cevap dilekçeleri ekinde davacının 01.09.2014- 11.09.2014 tarihleri arasında yıllık izin kullandığına dair belge sunulmuş olmasına karşın hükme esas alınan bilirkişi raporlarında işbu belge göz önünde bulundurulmaksızın yıllık izin ücreti hesaplandığını, işbu yönden bilirkişi raporlarında yıllık izin ücreti yönünden gerçekleştirilen tespit ve hesaplamaların hatalı olduğunu, bilirkişi raporlarında davacıya son bir yılda net 75.950,00 TL nöbet ücreti ödendiğinden bahisle bu ücret esas alınarak hesaplama yapılmış ise de işbu rakama nasıl ulaşıldığının raporda yer almadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 2016 yılı Ekim ayı ücretinin dava açıldıktan sonra ödenmesi nedeniyle bu talep yönünden ret kararı yerine karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği, ulusal bayram ve genel tatil ücreti bakımından yapılan değerlendirmede; davalı işveren tarafından davacıya hafta içi nöbeti için net 400,00 TL, nöbetin bayrama denk gelmesi hâlinde ise net 800,00 TL ödeme yapıldığı gözetildiğinde, genel tatil çalışması karşılığında iki günlük yevmiye tutarında ödeme yapıldığı izlenimi oluşmakta ise de davalı tarafından cumartesi günü nöbetleri için net 500,00 TL, pazar günü nöbetleri için net 700,00 TL yevmiye ödenmekte olup bu durumda cumartesi günlerine gelen tatil günleri için 1.000,00 TL Pazar günlerine denk gelen genel tatil günleri için ise 1.400,00 TL yevmiye ödenmesi yapılması gerektiği ancak işverence genel tatil çalışması karşılığında bu şekilde bir ödeme yapılmadığı, bu nedenle davacının ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı talebinin kabulünün gerektiği, fazla çalışma ücreti talebi bakımından; davacının bir gün çalışıp bir gün izin kullandığı ve bu çalışma sisteminde hafta içine denk gelen günlerde 18.00-08.00 saatleri arasında, 2 saat ara dinlenme süresinin indirilmesi ile günde 12 saat çalıştığı ve çalışmanın çoğunluğu gece sayılan zaman diliminde geçtiğinden 7,5 saati aşan çalışma fazla çalışma olarak kabul edilerek günde 4,5 saat fazla çalışma yaptığı, cumartesi gününe denk gelen çalışmalarda 14.30-08.30 saatleri arasında günde 18 saat, 3 saat ara dinlenme süresinin indirilmesi ile günde 15 saat çalıştığı ve çalışmanın çoğunluğu gece sayılan zaman diliminde geçtiğinden 7,5 saati aşan çalışma fazla çalışma olarak kabul edilerek günde 7,5 saat fazla çalışma yaptığı, pazar günlerine denk gelen günlerde ise 24 saat çalıştığı, bu çalışma süresinden 4 saatlik ara dinlenme süresinin indirilmesi ile 20 saatlik fiili çalışma yaptığı, bu sürenin 11 saati aşan kısmının fazla mesai olarak kabul edilmesi gerektiğinden 9 saat fazla çalışma yaptığının kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf sebeplerini tekrarlamış ayrıca davacının fazla çalışma ücreti alacağınını olmadığını, nöbet usulü çalıştığını, nöbet başı ödenen ücretin fazla çalışma ücretini de kapsadığını, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin de ödendiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, işçinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshedip etmediği, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile yıllık izin ücreti taleplerinin yerinde olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 24 üncü maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendi, 41, 47 ve 59 uncu maddeleri ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Somut uyuşmazlıkta; dosyadaki bilgi ve belgelerden davacı işçinin normal yevmiyesinin 400,00 TL olduğu, ulusal bayram genel tatil günlerindeki çalışmaları için tarafların yevmiyenin 800,00 TL olması üzerinde mutabık kaldıkları anlaşılmaktadır. Bu mutabakatın 4857 sayılı Kanun'un ulusal bayram genel tatil çalışmalarını düzenleyen 44 üncü maddesine uygun olduğu açıktır. Diğer taraftan taraflar arasındaki anlaşmaya göre ulusal bayram genel tatil günü çalışmasının cumartesi veya pazar gününe denk gelmesinin davacı işçiye ödenecek ulusal bayram ve genel tatil ücretine etkisi bulunmamaktadır. Davacının çalıştığı ulusal bayram genel tatil günleri için kendisine 800,00 TL yevmiye ödendiğinin anlaşılmasına göre ulusal bayram ve genel tatil alacağı bakımından İlk Derece Mahkemesi uygulaması yerindedir. Bölge Adliye Mahkemesince bu husus olduğu gözetilmeden ve tamamen varsayımsal şekilde davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinin yarısında çalıştığı kabul edildikten sonra, her bir ulusal bayram ve genel tatil günü için ödendiği anlaşılan 800,00 TL de dikkate alınmaksızın hüküm kurulması hatalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine, kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
06.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.